Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliklerinden olduğu 1016 ada 36 parsel sayılı taşınmaza komşu olan davalının iki taşınmaz arasında bulunan kendisine ait duvara tel örgü çekip yeni duvar inşa etmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “.....taşınmazın bulunduğu yerdeki imar uygulama çalışmalarının sonucunun beklenmesi gerektiği…” belirtilerek bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
                            -KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1016 ada 36 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak 8759 ada 4 nolu parselin davacı, 8759 ada 3 nolu parselin de davalı adlarına tescil edildiği görülmektedir. Davacı, her iki taraf taşınmazı arasında bulunan ve imar uygulaması sonucu önceden olduğu gibi yeniden sınır olarak gösterilen duvar üzerindeki tel çitin sökülüp kaldırılması isteğinde bulunmuş; ancak, dava başlangıçta duvarın yıkımına da yönelik olarak açılmış ise de, bu yöne ilişkin ret kararı davacı tarafça temyiz edilmemiştir.
Mahkemece, yapılan uygulama sonucunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda duvar üzerine çekilen tel çitin yıkık ve eğik olduğu belirtilmiştir. Esasen, arada duvar nitelikli sınırlılık bulunduğu halde, gereksiz olarak çekilen ve taşkınlık gösteren tel çitin Türk Medeni Kanununun 721-729. maddesinde açıklanan özellikleri taşımadığı açıktır.
Hal böyle olunca, davanın kabulü ile anılan tel çitin sökülüp kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.