Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/3594 Esas 2015/8458 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3594
Karar No: 2015/8458
Karar Tarihi: 06.10.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/3594 Esas 2015/8458 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/3594 E.  ,  2015/8458 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen davada ... ... 4. Tüketici Mahkemesi ve ... ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı 31.12.2013 tarihli dilekçe ile sahte kimlikle kendisi adına davalı şirketten ihtiyaç kredisi çekildiğini, davalının kendisi hakkında icra takibi başlattığını, kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    ... ... 4. Tüketici Mahkemesi "Dava dilekçesindeki iddialardan taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığının anlaşıldığı, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
    ... ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; "Davanın, tüketici davacı ile satıcı davalı arasındaki sözleşmeden kaynaklandığı" gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca, bu Kanunun 1. maddesinde belirtilen amaçlarla “Mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemi” kanun kapsamındadır. Kanunun 23/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
    4077 sayılı Kanunun 3. maddesinde tüketici, bir mal veya hizmeti, "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla” edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi; tüketici işlemi ise, "Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem” olarak tarif edilmiştir.
    Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir.
    Somut olayda, taraflar arasında sözleşme ilişkisi mevcut olup; taraflar, 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici ve satıcı/sağlayıcı sıfatlarına haiz bulunduklarından, anılan Kanunun 73/1. maddesi uyarınca bu ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
    Sözleşmedeki imzanın davacıya ait olup olmadığını değerlendirme görevi de tüketici mahkemesine aittir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... ... 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.