Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/21790 Esas 2022/2199 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tüm dosya içeriğine göre; Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığının 26/03/2010 tarihli ve 2009/1920 Soruşturma numaralı iddianamesi ile sanıklar ... ve ...’in; köydeki evlere giden su borusuna zarar verdikleri, bahçelerin su arıklarını bozdukları, su kanallarının etrafında bulunan ağaçları söktükleri ve sanıklar ..., ... ve ...’ın Hazineye ait arazi üzerinden Nazmi’nin evine yol açtıkları; Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığının 11/01/2010 tarihli ve 2010/15 Soruşturma numaralı iddianamesi ile ise; sanıklar ... ve ...’nın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından katılanlar lehine oluşturulan su borusu, vana ve betonu dozer marifetiyle yıktıkları iddialarıyla kamu davaları açıldığı, her iki dosyanın birleştirilmesi ile yürütülen yargılama sonucunda; “Korkuteli ilçesi Duraliler köyü muhtarı ... ile köy azaları ... ve ...'in Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/13 ve 2007/87 nolu kararları ile su kaynağının 1200 lt / sn tahliyesi yapılarak katılanların kullanımları ile kesin nitelikte mahkeme kararları ile oluşturulan su rejiminin düzenlenmesine dair infazların, Köy Kanununundan kaynaklı yetkilerini kullandıkları gerekçesiyle katılanlar lehine oluşturulan su boruları, vana ve betonun dozer marifetiyle yıkıldığı, Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/71 D.iş sayılı kararı yine aynı mahkeme tarafından yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere ilk olarak 04/06/2008 tarihinde söz konusu su kaynağı ile ilgili boru ve vana takılarak beton dökme işlemi yapılmasına karşın 03/09/2008 tarihinde söz konusu sabit tesislerin imha edildiğinin tespit edildiği anlaşılmakla, sanıkların söz konusu kamu malına zarar verdikleri” şeklindeki kabul ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan mahkumiyet, “yol yapım projesi ve tanıklara ulaşılamaması, sanıkların söz konusu yolu bizzat kendilerinin açtıkları veya sanık ...'ın diğer sanıkların suçuna iştirak ettiği yönünde her hangi bir somut delil bulunmadığından” şeklindeki kabul ile sanık ... hakkında ise görevi kötüye kullanma suçundan beraat kararları verildiği,
Sanıklar ... ile ... hakkında; birleşen Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/102 E. sayılı dosyasına konu ... ve ...’ya yönelik olarak “köydeki evlere giden su borusuna zarar verdikleri, bahçelerin su arıklarını bozdukları, su kanallarının etrafında bulunan ağaçları söktükleri ve Hazineye ait 116 ada 63 parsel üzerinden ...’ın evine yol açtıkları” şeklindeki iddialar bakımından zamanaşımı içerisinde karar verilebileceği belirlenerek yapılan incelemede;
I) Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesine göre, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğunun belirtilmiş olması karşısında, sanık ... hakkında yalnızca Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/102 E. sayılı dosyasına konu ... ve ...’ya yönelik olarak “köydeki evlere giden su borusuna zarar verdikleri, bahçelerin su arıklarını bozdukları, su kanallarının etrafında bulunan ağaçları söktükleri ve Hazineye ait 116 ada 63 parsel üzerinden ...’ın evine yol açtıkları” şeklindeki eylemin dava konusu edildiği, katılanlar ... ve ...’a yönelik mahkemece kabul edilen eylem ile ilgili açılmış bir dava olmadığı ancak; sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşıldığından; dava açılmayan suçtan dolayı verilen karar hukuken geçersiz olup, hukuken geçersiz olan karara yönelik sanık ... müdafii ile üst Cumhuriyet savcısının konusu bulunmayan temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK'nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,
II) Sanıklar ... ve ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet, sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihinde sanıklar ... ve ...’nın aza olarak görev yaptıkları, sanıklarca görevleri gereği işlenen atılı suçlardan dolayı soruşturma izni alınmasını müteakip kamu davaları açıldığı, sanıklar ..., ... ve ...’a atılı eylemler bakımından; dava zamanaşımının, sanıklar hakkında soruşturma izni verilmesi için katılanlarca başvurulmasından sonra Korkuteli Kaymakamlığı’nın ön inceleme görevlendirme emri tarihi olan 15/01/2008 tarihinden Antalya Bölge İdare Mahkemesince soruşturma izni verildiği 20/01/2010 gününe kadar; sanık ... ve ...’e atılı eylem bakımından ise Korkuteli Kaymakamlığı’nın ön inceleme görevlendirme emri tarihi olan 24/11/2008 tarihinden Antalya Bölge İdare Mahkemesince soruşturma izni verildiği 04/02/2009 gününe kadar durduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1- Sanıklar ... ve ...’nın, Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığının 11/01/2010 tarihli ve 2010/15 Soruşturma numaralı iddianamesine konu olan, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından katılanlar ... ile ... lehine oluşturulan su borusu, vana ve betonu dozer marifetiyle kırmaları şeklindeki eylemlerinin 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 152/1-d. maddesinde düzenlenen sulamaya ve içme sularının sağlanmasına yarayan tesisler hakkında mala zarar verme suçunu oluşturduğu, bu suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımının suç tarihi olan 03/09/2008 tarihinden karar tarihine kadar geçtiği gözetilmeden zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık ...’ın, Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığının 26/03/2010 tarihli ve 2009/1920 Soruşturma numaralı iddianamesine konu olan Hazineye ait arazi üzerinden diğer sanıklarla birlikte kendi evine yol açması şeklindeki eyleminin, TCK’nın 40/2. maddesi delaletiyle 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, bu suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımının 09/01/2008 olan suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme, sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 15/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.