Esas No: 2021/22070
Karar No: 2022/2196
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/22070 Esas 2022/2196 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, müştekinin dükkanındaki telefonu çalma suçundan mahkum edilmiştir. Cumhuriyet savcısının temyiz talebi reddedilirken, sanık müdafiinin temyiz talebi kabul edilmiş ve hüküm bozulmuştur. Mahkeme kararında, sanığın suçunun ceza kanununun 491/4 ve 522. maddelerinde belirtilen suç için öngörülen cezanın miktar ve nev'i itibariyle 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresini aşması nedeniyle hükmün bozulduğu belirtilmiştir. Kararın sonunda, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA ve sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE karar verildiği belirtilmektedir.
Kanun Maddeleri:
- 765 sayılı TCK’nın 491/4, 522, 62. maddeleri
- 765 sayılı TCK'nın 102/4, 104/2. maddeleri
- 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 62. maddeleri
- 1412 sayılı CMUK'nın 310/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi
- 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi
- 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
O yer Cumhuriyet savcısının yüzüne karşı 01/10/2020 tarihinde verilen kararı, 1412 sayılı CMUK'nın 310/1. maddesinde belirtilen bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra 05/11/2020 tarihinde temyiz eden o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın, gündüz vakti müştekinin dükkanındaki masanın üstünde duran telefonunu çalması şeklindeki eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 491/4, 522, 62.maddelerinde belirtilen suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, aynı Kanun'un 102/4, 104/2. maddeleri ile 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 62. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Kanun'un 7/2, 5252 sayılı Kanun'un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı TCK'nın hükümlerinin sanık yararına olması ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 07/09/2009 tarihi itibariyle duran zamanaşımının kesinleşen sonraki mahkûmiyete konu suçun işlendiği 30.06.2013 günü yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 491/4, 522. maddelerinde belirtilen suç için öngörülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun'un 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 27.10.2003 gününden karar tarihine kadar geçmiş bulunması nazara alınmadan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE 15/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.