Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Davanın yasal dayanağı 6183 sayılı Yasanın 58. maddesidir.
.......’nin ...... sicil nolu işyerinin borcundan dolayı davacı adına düzenlenerek gönderilen ..... takip kart nolu, 20.5.2009 tarihli, 6660-172 sayılı ödeme emrinin 2004/3-2008/11 arası aylara ait 8.494.756,83 TL bedelli prim borcuna, 2004/3-2008/11 arası aylara ait 414.391,22 TL bedelli işsizlik sigortası primi borcuna, 2004/1-2008/11 arası aylara ait 1.608,26 TL bedelli damga vergisi borcuna ilişkin olduğu anlaşılmakta olup, Mahkemece, Kurumdan asıl borçlu şirketin borç bilgisine ilişkin olarak 14.02.2011 tarihli yazı ekinde gönderilen borç bilgilerine ve hükme esas alınan 04.03.2013 tarihli bilirkişi raporuna istinaden, yazılı şekilde davacının 2004/3-4. aylara ait prim ve damga vergisi borçlarından sorumlu olduğuna hükmedilmiş, ödeme emrinde yer alan (işsizlik sigortası prim borcu dahil) tüm borçlar yönünden irdeleme yapılmadığı görülmüş olup, karar bu nedenle usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, ödeme emirlerine konu borçlar ödeme emrinde topluca yazılıp borçların miktarı ay be ay gösterilmediğinden, Mahkemece, davalı Kurumdan “ödeme emri ile davacıdan talep edilen borcun” hangi aylara ilişkin ve ne kadar miktarda olduğu sorularak, 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesi hükümleri doğrultusunda davacının şirketteki üst düzey yöneticilik dönemleri gözetilerek sorumluluk dönemleri belirlenmeli ve ödeme emrine konu hangi ay borcundan ve hangi borç türünden ne miktarda sorumlu olduğu konusunda elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
2-) Kabule göre de, davanın yasal dayanağı olan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki kamu alacağının %10 zamla tahsil edileceği öngörülmüş olup, davacı borçlunun “ödeme emrine yönelik itirazında kısmen haksız çıktığı” belirgin bulunmakla, bu kısım yönünden alacaklı davalı Kurum yararına haksız çıkma tazminatına karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31.03.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.