1. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/8075 Karar No: 2007/9364 Karar Tarihi: 3.10.2007
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/8075 Esas 2007/9364 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı Vakıflar İdaresi, davalıların haksız biçimde 2 parsel sayılı taşınmaza el attığını ileri sürerek elatmanın önlenmesini, yapıların yıkımını ve ecrimisil istedi. Davalılar, tapu tahsis belgeleri bulunduğunu belirterek davanın reddedilmesini savundu. Mahkeme, davalıların haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın taşınmaza elattıklarının saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Ancak, yapılan incelemede olayın imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olduğu ve 3290 Sayılı Kanun hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerektiği belirtildi. Bu nedenle mahkeme kararı bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: 298l Sayılı Kanunun 2. maddesi, 3290 Sayılı Kanunun 13. maddesi ve değişen 298l Sayılı Kanunun 22. maddesinin (b) bendi.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı idare, vakfı adına kayıtlı 599 ada 2 parsel sayılı taşınmaza davalının haksız biçimde müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesini, davalılara ait yapının yıkımını ve ecrimisil istemiştir. Davalılar, tapu tahsis belgeleri bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın taşınmaza elattıklarının saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, Vakfı adına kayıtlı 2 parsel sayılı taşınmazda yapılanmak suretiyle yer kullanan davalı H... G... lehine Vakıflar İdaresi tarafından düzenlenmiş 13.7.1984 tarihli tapu tahsis belgesi bulunduğu, bu belgenin Vakıflar İdaresince iptal edilmesi üzerine adı geçen tahsis lehdarı tarafından İdare Mahkemesinde 1989/49 es. sayılı dava açıldığı ve yargılaması sonucunda tahsis belgesinin iptaline ilişkin idari işlemin iptal edildiği, kararın Danıştay incelemesinden de geçerek 17.10.1993 tarihinde kesinleştiği, böylece tapu tahsis belgesinin hukuki varlığını sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Davacı Vakıflar İdaresi, taşınmaza yönelik müdahalenin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere, imar ve gecekondu mevzuatına aykırı biçimde ve 298l Sayılı Kanunun 2. maddesinde belirtilen yerlerde inşa olunmuş yapılar hakkında, adı geçen kanun ile bu kanuna değişiklik getiren ve 7.6.1986 tarihinde yürürlüğü giren 3290 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı ve bu hükümler göz önüne alınarak olaya çözüm getirileceği açıktır. Buna göre, 3290 Sayılı Kanunun 13. maddesi ile değişen 298l sayılı Kanunun 22. maddesinin (b) bendinde, 298l sayılı kanunun kapsamına giren yapılarla ilgili olarak yargı mercilerinde açılmış davaların yürütülemeyeceği ve haklarında evvelce yıkım kararı alınmış ve kesinleşmiş olan yapıların da bu kanuna göre işleme tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gözetilmek suretiyle davanın durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.