Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, çok yaşlı olan miras bırakanları emekli aylığını almak için torunu vekalet verdiğini, ancak babalarının ölümünden sonra çekişme konusu 3940, 4843 ve 4996 parsel sayılı taşınmazların torunu O... tarafından kendi kardeşi olan davalıya vekil sıfatıyla devredildiğini öğrendiklerini, tapuda yapılan işlemin hükümsüz olduğunu ileri sürüp tapu kaydının iptali ile yasal mirasçılar adına tescilini istemişlerdir.
Davalı, davacıların murisinin paraya ihtiyacı olduğundan taşınmazlarını sattığını, kendisinin alım gücü bulunduğunu, murise ait tedavi masraflarını ve murisin Tarım Kredi Kooperatifine olan borcunu ödediğini, bakiye miktarın eline para olarak verildiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile terekeye iadeye karar verilmiştir.
Oysa, miras bırakan O."ın terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olup, taraflar ile yargılama sırasında davaya muvafakatları sağlanan H. ve A. dışında O."ın M. adında başkaca mirasçısı bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Ancak, adı geçenin açılan davaya muvafakatı sağlanmış değildir.
O halde, mahkemece davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirildiği söylenemez.
Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.
M.K.nun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin ( ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, M.K.nun 701 maddesinde (... Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.
M.K.nun 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, nevarki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. (ll.l0.982 tarih l982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir.
Somut olayda,elbirliği ( iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortak bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortağın olurunun alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.