21. Hukuk Dairesi 2018/4567 E. , 2019/3640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacılar, davalılar tarafından yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, % 40 tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz kapsamı ve temyiz nedenlerine göre, davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Dava, iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının hak sahiplerinin ilamlı icra takibine karşı, davacı borçlular tarafından borcun ödendiği iddiasıyla borçlu olmadığının tespitine dair İcra ve İflas Kanunun 72.maddesine dayalı menfi tespit isteminden ibarettir.
Mahkemece, ... 27. İcra müdürlüğünün 2009/1398 sayılı takibe konu alacağın 93.210,09 TL asil alacağından borçlu olmadığının tespitine, geriye kalan 299.243,10 TL asıl borç ve 26/05/2011 tarihi itibariyle yürütülecek yasal faiz borcunun bulunmadığının tespitine dair, talebin reddine, taraflar arasında davaya konu keşidecisi ..., Aval vereni ... Yapı Denetim... Ltd Şti lehtarı ... olan 14/01/2010 keşide, 15/10/2010 vade tarihli 100.000,00 TL lik ve 14/01/2010 keşide, 15/10/2010 vade tarihli 100.000,00 TL lik 2 adet senetten dolayı davacı tarafın borçlu olmadığının tespitine ve davacı tarafa iadesine, İcra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, sigortalı ..."un 24/05/2006 tarihinde iş kazasından vefatı nedeniyle hak sahipleri tarafından açılan dava neticesinde ... 18. İş Mahkemesinin 22/10/2008 tarih ve 2006/474 E- 2008/667 K sayılı kararı ile sigortalının eşi ... için 129.756,63 TL Maddi, 45.000.00 TL manevi, annesi ... için 47.485,54 TL maddi, 45.000.00 TL manevi, babası ... için 50.211,83 TL.maddi, 45.000.00 TL manevi, kardeşi ... için ise 30.000.00 TL manevi olmak üzere toplam 227.454,00YTL maddi, 165.000.00YTL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte iş bu dosyanın davacı/ borçlularından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı taraflara ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmiştir. Kararın tarafların temyizden feragat etmeleri nedeniyle 25/01/2010 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin 26/01/2009 tarihinde ... 27. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1398 Esas sayılı dosyasında iş bu dosya davacıları /borçlu şirket ile ...’ya ilama dayalı olarak işlemiş faiziyle birlikte 543.839,42 TL tutarında icra takibinde bulunduğu ve asıl alacağa ödeme tarihine kadar faiz işletilmesinin de istendiği anlaşılmaktadır. Tarafların iş bu icra takibinden sonra bir araya gelerek 14/01/2010 tarihinde alacağın ödenmesine ilişkin sözleşme düzenledikleri, anılan sözleşmeye göre anılan icra dosyasındaki alacak faiz ve vekalet ücretinin tamamı 500.000,00 TL olarak kabul edilmek suretiyle, bu alacağa mahsuben, 14/01/2010 tarihinde 175.000,00 TL Karşılığı olarak .../..., ... Ada, ... parsel, 18 nolu bağımsız bölümün alacaklılardan ...’a devredildiği, 14/01/2010 tarihinde alacaklı vekili banka hesabına 125.000,00 TL havale edildiği, bakiye 200.000,00 TL için de, 14.01.2010 keşide tarihli alacaklısı ..., Borçlusu ..., vade tarihi 15.10.2010 tarihi olan 100.000,00 TL’lik senet ile yine keşide tarihi, alacaklısı ve borçlusu aynı olup vade tarihi 15.11.2010 tarihi olan 100.000,00 TL’lik senet verildiği, sözleşmenin 6.maddesine göre bu anlaşmaya uygun ödeme yapılmadığı takdirde kararlaştırılan borç miktarının geçersiz olacağı ve icra dosyasındaki alacak miktarı üzerinden takibin devam edeceğinin ve 7.maddesine göre de tahsilat, haciz fekki vb harçların borçlularca ödenceğinin kararlaştırıldığı. Davalı/Alacaklılar vekilinin icra takibi dosyasına 15.01.2010 tarihinde yaptığı beyanda Borçlu/Davacı ... Şti’den 50.000 TL haricen tahsil ettiğini tahsil harcının da borçlu tarafından yatırılacağını beyan ettiği, tahsil harcının da borçlu tarafından yatırıldığı anlaşılmaktadır.
Para borcuna ilişkin ilamların icrası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 32 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir. 33.maddeye göre İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re"sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.
Somut olayda davacı şirket vekilinin 01/02/2011 tarihinde icra mahkemesine açtığı dava ile 14/01/2010 tarihli sözlşemeye rağmen hacizlerin kaldırılmaması nedeniyle ,icra takibinin 500.000 TL’lik ödeme nedeniyle durdurulmasını, ... Beledisyesindeki alacaklarının haczine dair haczin fekkini, icra takibini iptalini istemiş ise de Mahkemenin 01/04/2011 tarihli kararıyla Taraflar arasındaki Sözleşmenin 6. maddesi gereğince, anlaşmaya uygun ödeme yapılmadığı takdirde borç miktarının geçersiz olacağı ve takibin devam edeceğinin belirtilmiş olması karşısında, ödeme şarta bağlı olduğundan, şartın yerine getirilip getirilmediği belli olmadığından Davanın Reddine karar verildiği ve temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12.Hukuk Dairesince kararın 22/11/2011 tarihinde onandığı bu yönüyle davacıların yapılan ödemeler nedeniyle borçsuz olduğunun tespiti için menfi tespit dava açmasında hukuki yarar bulunduğu anlaşılmaktadır.
İcra ve İflas Kanunun 72.maddesine göre Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
Bu açıklamalara göre taraflar arasında borcun yenilenmesine dair 14/01/2010 sözleşmenin bozucu şarta uğraması nedeniyle ortadan kalktığı, bu sözleşme kapsamında davalı taraf vekilinin kabul ve beyanlarına göre 14/01/2010 keşide, 15/10/2010 vade tarihli 100.000,00 TL lik ve 14/01/2010 keşide, 15/10/2010 vade tarihli 100.000,00 TL lik 2 adet senetten dolayı davacıların borçsuz olduğu ve iadesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı gibi mahkemenin bu hususa ilişkin kararının isabetli olduğu; öte yandan taraflar arasındaki uyuşmazlığın geçersiz olan sözleşmeye dayalı olarak davalı /alacaklı tarafa yapılan ödemeler nedeniyle davacı/ borçlu tarafın ne kadar borçlu olmadığının tespiti noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece davacı / borçlu tarafın icra takibine konu edilen borç nedeniyle geçersiz kalan sözleşmeye dayanarak 14/01/2010 tarihinde 175.000,00 TL bedel karşılığı olarak gayrimenkul devir ettiği ve 125.000,00 TL alacaklı vekiline banka havalesi ile ödeme yaptığı bu surette davalı/alacaklı tarafa toplam 300.000,00 TL ödemede bulunulduğu; bu ödemenin 50.000,00 TL’lik kısmının icra takibi dosyasına ödeme olarak yansıtılmışken 250.000,00 TL’lik kısmının yansıtılmamış olduğu gözetilerek; davacı/borçluların ... 27. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1398 E sayılı dosyasında devam eden icra takibi nedeniyle 14/01/2010 tarihinde gerçekleşen ve icra takibi dosyasına yansıtılmayan 250.000 TL’lik ödeme nedeniyle de borçsuz olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde daha az miktar yönünden borçsuz olduğunun tespitine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerekmiştir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 13/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.