MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki bina değerinin ve ecrimisilin tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, 2002 yılında dava konusu konutun tapuda müvekkili adına kaydı ve tescil edildiğini, ancak yapının zemine hatalı oturtulduğunun sonradan anlaşıldığını, onaylı projeye göre 3 m olması gereken yan bahçe mesafesinin zeminde 2 m bırakıldığını, 2008/93 sayılı tespit dosyası ile aykırılığın ancak binanın yıkılıp yeniden yapılmak suretiyle giderilebileceğinin anlaşıldığını, yapının mühürlendiğini ve 15.11.2007 tarihinden itibaren müvekkil için kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek, arsa payı hariç bina değeri 46.730,00 TL ile 15.11.2007-11.08.2008 tarihleri arasındaki ecrismisil bedeli 7.038,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ecrimisil talebinin hukuki dayanağı olmadığını, müvekkil kooperatifin haksız zilyetliğinin bulunmadığını, istenilen miktarın fahiş olduğunu, binanın yapımı ile ilgili olarak müvekkil kooperatifin bir kusuru bulunmadığını, bina değerinin davalı kooperatiften istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, binanın imara aykırı inşa edildiği, proje tadilatının da Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanmadığı, onaylı vaziyet planındaki çekme mesafesinin zeminde hatalı uygulandığı, 15.11.2007 tarihinde mühürlenmiş olduğu ve bu tarihten itibaren davacı tarafça kullanılamadığı, belediye encümenince de binanın yıkımına karar verildiği, 1163 sayılı Kooperatifler Kanun’nun 23. maddesine göre kooperatifin ortaklarına eşit hak sağlamakla yükümlü olduğu, kooperatifin denetimi ve gözetimi altındayken imara aykırılığın gerçekleştiği, bu nedenle davacının yeniden yapım bedelini ve kullanılamayan dönemler için doğan zararını da davalıdan talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 46.730.00 TL bina yapım bedelinin ve 3.389,12 TL binayı kullanamamaktan doğan zararın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.