8. Hukuk Dairesi 2011/3881 E. , 2012/422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil (zilyetliğin tespiti )
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil (zilyetliğin tespiti) davasının kabulüne dair ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.03.2011 gün ve 439/165 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak ... adına kayıtlı 122 ada 144 parsel kapsamında kalan taşınmaz bölümünün vekil edeni adına tapuya tesciline, 11.03.2011 tarihli dilekçesinde ise dava konusu yerin baraj gölü altında kalması nedeniyle zilyetliğinin vekil edeni adına tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup halen baraj gölü altında bulunduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı köy, yargılama oturumlarında temsil olunmamıştır.
Mahkemece, kazanma koşulları oluştuğu görüşünden hareketle davanın kabulüne, 122 ada 144 parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen 10575 m2 yerin zilyetliğinin davacı adına tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 122 ada 144 parsel, 143630 m2 yüzölçüme sahip olup, kadimden beri......yatağında kaldığı, 8 ve 9. aylarda inşaat kumu alınan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki...... niteliğindeki yerlerden bulunduğu açıklanarak 14.01.2002 tarihinde belgesizden ... adına tespit edilmiş, tutanağın 25.02.2002 tarihinde kesinleşmesi üzerine kayıt oluşmuştur.
Dava; TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi uyarınca zilyetliğin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçelerle zilyetliğin davacı adına tespitine karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından davacı lehine kazanma koşullarının oluştuğu ileri sürülmüş ise de dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmaz Yamula Baraj gölü altında kalmış olup 20.05.2009 keşif tarihi itibarı ile mahkemece üzerinde inceleme ve tespit yapılamamış sınırları belirlenememiştir. Her ne kadar davacı tarafından ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/1 D.İş sayılı dosyası ile su altında kalmadan önce delil tespiti yapılmış ise de 20.02.2004 tarihinde taşınmaz başında yapılan keşif sırasında dinlenen ... ........., tarafından taşınmaz üzerinde muhtelif yaş ve sayıda kavak ağacı bulunduğunu ve kumlu bir toprak yapısına sahip olduğu bildirilmiş, tarımsal niteliği konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Eldeki dosyada 20.05.2009 tarihinde taşınmaz başında yapılan keşif sırasında dinlenen......, açıklamalı rapor ile ek raporunda, dava konusu A harfiyle gösterilen yerin 122 ada 144 parsel kapsamında olup keşif tarihi itibarı ile baraj gölü altında kaldığını,1/5000 ölçekli haritada ırmak yatağı olarak gösterildiğini, 1955 yılına ait 600-702 ve 1992 yılına ait 4168 numaralı hava fotoğraflarında doğal bitki örtüsünün devamı niteliğinde olduğunu, tasarruf edildiğine ilişkin bir belirti ve bulguya rastlanmadığını açıklamıştır. O halde; 1992 yılına ait hava fotoğraflarına göre taşınmaz doğal yapıda olup üzerinde kazanmayı sağlayan tasarruf bulunmaktadır. Anılan tarihten kadastro tespitinin yapıldığı 2002 yılına kadar davacı lehine kazanma koşullarının gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır. Dava konusu parsel, kadastro çalışmaları sırasında kum ocağı niteliğinde tespit edilmiş ve baraj gölü altında kalmadan önce davacı tarafından ekonomik amacına uygun kazanmayı sağlayan zilyetlik de kanıtlanamamıştır. Bu tür yerler, TMK.nun 715, 999 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca nitelik itibarı ile özel mülkiyete konu edilemezler. Dava konusu taşınmaz bölümünün Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki ırmak yatağı ve kum ocağı niteliğinde olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.