MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, kasten basit yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanığın, hakkında çıkartılan yakalama emri üzerine Merzifon Sulh Ceza Hâkimliğince yapılan sorgusunda “Ben bugün saat 16:00 gibi yakalandım, bu saate kadar saat 23:00’a kadar ifade vermekteyim şu anda çok yoruldum, zaten kesinleşmiş cezamı çekmek üzere cezaevine gönderileceğim, bu nedenle ifademin daha sonradan alınmasını talep ediyorum ve bizzat ilgili mahkemelere savunmada bulunmak istiyorum.” şeklinde beyanda bulunması, UYAP sisteminde yapılan araştırmada, yargılama sırasında ve hüküm tarihinde Mahkemenin yargı çevresi dışında Merzifon (Kapatılan) A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın duruşmada hazır bulundurulması veya SEGBİS yoluyla duruşmaya katılımı sağlanıp sorgusunun yapılması gerektiği gözetilmeden, 5271 sayılı CMK’nin 193 ve 196. maddelerine aykırı olarak Merzifon Sulh Ceza Hâkimliğince yapılan sorguyla yetinilerek, yokluğunda yargılamaya devam edilip hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Sanığın üzerine atılı basit yaralama suçunun 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı, taraflara soruşturma ve kovuşturma aşamasında uzlaşmak isteyip istemediklerinin sorulmadığı anlaşılmakla; sanık ile katılan arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması hâlinde yargılamaya devamla hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
3- Sanığın aslı ele geçmeyen sahte nüfus cüzdanı kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul olunan olayda; suça konu nüfus cüzdanının ilgili nüfus idaresince düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması, nüfus cüzdanının nüfus idaresince düzenlenmediğinin tespiti hâlinde, belgelerde sahtecilik suçlarında, belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma niteliğinin varlığını göstermeyeceği ve aslı bulunamayan belgelerin aldatıcılık niteliklerinin bulunup bulunmadığının tespitinin mümkün olamayacağı, aslı ele geçirilemeyen fotokopiden ibaret nüfus cüzdanının belgede sahtecilik suçu yönünden "belge" vasfını taşımayacağı, suçun maddî unsurunun oluşmayacağı dikkate alınarak, sanığın unsurları oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
4- Kabule göre;
a) Sanığın adli sicil kaydında bulunan Samsun (Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 16.10.2012 tarihli 2011/161 esas ve 2012/1034 karar sayılı mahkûmiyet hükmü tekerrüre esas alınmış ise de; UYAP sisteminde yapılan araştırmada, bu hükme yönelik sanığın temyiz talebi üzerine, Samsun 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.12.2017 tarih ve 2011/167-2012/253 sayılı ek kararı ile, gerekçeli kararın tebliğine ilişkin işlemin usulsüz olduğu belirtilip infaz işleminin durdurulmasına, dosyanın incelenmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında; tekerrüre esas alınan mahkûmiyet hükmüne ilişkin dosyanın getirtilip incelenerek temyizin sonucuna göre TCK"nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.