8. Ceza Dairesi Esas No: 2018/7884 Karar No: 2019/847 Karar Tarihi: 17.01.2019
Hileli iflas - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/7884 Esas 2019/847 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar hakkında hileli iflas suçlamasıyla açılan davadaki karar incelendiğinde, sanıkların ticari defter, kayıt veya belgeleri gizlemesi veya yok etmesi eyleminin, hileli tasarrufların ortaya çıkmasını önlemek için yapılmış olması gerekmesi karşısında öncelikle sanıklardan özellikle şirkete ait ticari defter ve belgelerin tutulup tutulmadığı, tutuldu ise muhasebeci, şirket merkezi v.s. nerede olduğunun sorulması, savunma içeriğine göre defter ve belgelerin temininin sağlanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkeme kararında ayrıca, TCK.nun 161, 162. maddelerinde sayılan eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığı, alacaklıları zarara uğratma amacına yönelik eylem olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda açıklanan kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 64, 161, 162. maddeleri, Ticaret Kanunu'nun 66 ve devamı maddeleri.
8. Ceza Dairesi 2018/7884 E. , 2019/847 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Hileli iflas HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre sanık ...’ın ve sanık ...’nin hükümden sonra 20.03.2018 ve 26.09.2018 tarihlerinde vefat ettiğinin belirtilmesi karşısında; bu husus araştırılarak, 5237 sayılı TCK.nun 64. maddesi gereğince hukuki durumlarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2- İflas davasına konu ve borçlusunun müflis şirket ...Otomotiv Süpürgecilik ve .... Mamülleri Tic. San. Ltd. Şti. olan 23.08.2007 tarih ve 07/2793 sözleşme numaralı kredi sözleşmesinin aslı ve ekinde bulunan bonoların temin edilerek, sözleşme aslı ve bonolar üzerinde yer alan imzaların sanıklara ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, Türk Ticaret Kanununun 66 ve devamı maddelerine göre tacirler bir kısım defterleri tutmak zorunda olup, 5237 sayılı TCK.nun 161/1-b maddesindeki düzenlemeye göre ilgili defter ve belgelerin tevsik edileceği borçlunun mal varlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarda bulunması halinde önem arz edeceği, borçlunun mallarını kaçırmaya yönelik gerçekleştirilmiş olan hileli bir tasarruf olmaksızın ilgili ticari defter, kayıt ve belgelerin istenildiği halde verilmemesinin hileli iflas suçunu gerçekleştirmek için başlı başına yeterli olmayacağı, sanıkların ticari defter, kayıt veya belgeleri gizlemesi veya yok etmesi eyleminin, hileli tasarrufların ortaya çıkmasını önlemek için yapılmış olması gerekmesi karşısında; öncelikle sanıklardan özellikle şirkete ait ticari defter ve belgelerin tutulup tutulmadığı, tutuldu ise muhasebeci, şirket merkezi v.s. nerede olduğunun sorulması, savunma içeriğine göre defter ve belgelerin temininin sağlanmasına, ayrıca ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının noter tarafından yapılması gerekmekte olup, şirketin merkezinde bulunan noterlerden şirkete ait ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yapılıp yapılmadığının, dolayısıyla şirketin en başından itibaren ticari defterlere sahip olup olmadığının ve sanıkların savunmasının içeriğinin doğru olup olmadığının tespiti açısından sanıkların şirketin kuruluş ve işleyişindeki durumları ilgili ticaret sicil memurluğu ve vergi dairesinden usulünce araştırılıp, tüm delil ve belgeler üzerinde Ticaret, İcra ve İflas Hukuku Öğretim Üyesi ile Mali Müşavirden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılarak TCK.nun 161, 162. maddelerinde sayılan eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığı, alacaklıları zarara uğratma amacına yönelik eylem olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi, Yasaya aykırı, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.