Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/6923
Karar No: 2007/9215
Karar Tarihi: 1.10.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/6923 Esas 2007/9215 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, muris muvazaası hukuksal nedenine dayanarak tapu iptal ve tescil isteğiyle dava açmıştır. Mahkeme, çekişmeli taşınmazların miras bırakanın değil, başka bir kişinin olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacı muris M ve muris S'in mirastan mal kaçırdıklarını ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. Muris muvazaası türü olarak tanımlanan muvazaanın niteliği itibariyle, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazı açıklayarak, tapuda yaptığı sözleşmenin gerçek iradesini yansıtmadığı vurgulanmıştır. Bu nedenlerle, davacının karar düzeltme isteği kabul edilerek, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak; Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi, Medeni Kanun'un 706. maddesi, ve Tapu Kanunu'nun 26. maddesi gösterilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2007/6923 E.  ,  2007/9215 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/07/2005
    NUMARASI : 2004/142-2005/293

    Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 10. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 12.7.2005 gün ve 142-293 sayılı hükmün Onanmasına ilişkin olan 30.4.2007 gün ve 3320-4675 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
                                                                                -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazların muris M...."e ait olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan S..."in 51 parsel sayılı taşınmazdaki 11 nolu bağımsız bölümü 12.4.1978 tarihli akit ile davalı Ali"ye 9 nolu bağımsız bölüm ile 13 nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetinide 3.11.1978 tarihli akit ile davalı Üstün"e satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, muris M... ve muris S...."in mirastan mal kaçırdıklarını, miras hakkını vermediklerini ileri sürerek, eldeki davayı açmış, daha sonra 15.7.2004 tarihli dilekçesi ile, çekişmeli taşınmazların sehven muris M.."e ait olduğunu belirttiğini, gerçekte muris Saadet"e ait olduğunu, temlikin muvazaalı olduğunu belirterek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Hemen belirtmek gerekir ki, maddi vakıaları bildirmek taraflara, hukuki nitelemeyi yapmak ve uygulanması gerekli yasal düzenlemeyi tayin ve tespit etmek hakime aittir.İddiaların belirtilen niteliği itibariyle davada Borçlar Kanununun 18.maddesinde ve 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı Yagıtay İnançları Birleştirme Kararında, deyimini bulan "muvazaa" hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır.
    Davada, muris S.."in temlikinden dolayı tapu iptal ve tescil istenildiği de sabittir.
    Bilindiği üzere; Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Esasen bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır.
    Hal böyle olunca; yerel mahkemenin yukarda değinilen ilke ve olguları karşılayacak kapsamda yeterli bir soruşturma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Anılan yönler, bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteğinin HUMK"nun 440.maddesi gereğince kabulüne ve Dairenin 30.4.2007 tarih 3320/4675 sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
    Yerel mahkemenin 12.7.2005 tarih 142/293 sayılı kararının yukarda açıklanan nedenlerden ötürü HUMK:"nun BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 1.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi