16. Hukuk Dairesi 2014/18763 E. , 2015/11267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.157,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına imar-ihya ve zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, öncesi tepe olduğu bildirilen taşınmazın imar-ihya durumu yeterince araştırılmamış, bu tür davalarda esaslı unsur olan hava fotoğrafı incelemesinden yararlanılmamış, dosyaya Orman İşletme Müdürlüğünden gönderilen kayıtlarda dava konusu taşınmazın sınırında orman niteliğinde taşınmaz bulunduğunun bildirilmesine karşılık çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı da araştırılmamıştır. O halde; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunup bulunmadığı hususu araştırılarak varsa buna ilişkin orman kadastro harita ve tutanakları; yoksa bulunabilen en eski tarihli hava fotografları ve memleket haritası ile dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile bir ziraat, bir orman ve bir jeodezi ve fotogrometri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilirkişilere bilimsel yöntemlerle (varsa orman kadastro haritası hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, orman kadastro haritası, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu ve davacı tarafça ne şekilde kullanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, uzman orman mühendisinden; bitişiğindeki orman niteliğindeki taşınmaz göz önünde bulundurulmak suretiyle dava konusu taşınmazın da bu nitelikteki taşınmazlardan olup olmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı orman sayılan yerlerden olmadığının belirlenmesi halinde uzman ziraat mühendisinden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, yine raporda taşınmazın imar-ihya işleminin tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa dava tarihi ile tamamlanma tarihi arasında ne kadar süre geçtiği hususlarına yer verilmesi ve rapor ekinde taşınmazı değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de varsa yakın taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, dava konusu taşınmazın yakınında bulunan ve benzer şekilde tescil davalarına konu edildikleri anlaşılan bir kısım komşu taşınmazlar da birlikte değerlendirilmek suretiyle iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller gözönünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.