15. Hukuk Dairesi 2019/3805 E. , 2020/2120 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Davacı ..., davalı ise yüklenicidir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı, taşeron davalı ile imzaladığı 18.12.2014 tarihli sözleşme ile Kotanlı 2 ... Elektromekanik Teçhizat ve ...Sistemleri Montaj işini KDV hariç 310.000,00 Euro götürü bedelle yapmayı üstlendiğini, davalının işyerine girilmesine izin vermemesi nedeniyle işleri tamamlayamadığını, gerek taraflarınca gerekse davalının yaptırmış olduğu delil tespiti sonucunda işin % 65’in tamamladığının bilirkişi raporları ile sabit olduğunu, yapılan işi sözleşme bedeline oranlandıklarında 201.500,00 Euro + KDV bedelli iş yapıldığının anlaşıldığını, bundan 1 nolu hakediş için yapılan 44.640,00 Euro ödeme düşüldüğünde bakiye KDV dahil 185.094,80 Euro alacaklarının kaldığını, bu bedel üzerinden başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptâlini talep etmiş; davalı yüklenici, davacının kendi kusuru ile işleri tamamlayamadığını, tespit raporlarını kabul etmediklerini, belirtilen oranda iş yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuş; mahkemece yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda % 36,12 oranında iş yapıldığı kabul edilerek götürü bedele oranlandığında 111.972,00 Euro bedelli iş yapıldığı, bundan 1 nolu hakediş ödemesi 44.640,00 Euro düşüldüğünde bakiye 67.332,00 Euro kaldığı, KDV eklendiğinde alacağın 79.451,76 Euro olduğu, bundan davalının davacı adına yaptığı 20.072,99 TL yemek bedeli ve 12.075,15 TL SGK ödemesi mahsup edildiğinde davacının bakiye alacağının 205.412,62 TL bulunduğu, bu
miktarın takip tarihi itibariyle Euro karşılığının 68.699,87 Euro olduğu gerekçesiyle bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, davalı yüklenici tarafından dosyaya sunulan 12.06.2015 tarihli bağımsız denetim kurumu ...Türk Ltd. Şti. tarafından hazırlanan raporun dayanak alındığı anlaşılmıştır. Gerek söz konusu özel rapor gerekse hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı taşeronun yaptığı iş yüzdesinin taraflarca imzalanan 1 nolu hakediş eki olan pursantaj oranlarına göre yapıldığı anlaşılmış ise de; söz konusu pursantaj oranlarına sözleşme eki olarak yer verilmediği anlaşıldığı gibi davalı şirket yetkilisi Murat Yetiş’in davacıya gönderdiği 31.03.2015 tarihli mailden de bu pursantaj oranlarının tarafların gerçek iradesini yansıtmadığı, dava dışı iş sahibinin talebi nedeniyle bu şekilde düzenlendiği anlaşıldığından söz konusu pursantaj oranlarına göre iş oranının tespiti doğru olmadığı gibi davadan önce taraflarca yaptırılan delil tespitleri sonucu alınan bilirkişi raporları ile çelişki giderilmeden sonuca gidilmesi de doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılacak iş; taraflarca imzalanan 1 nolu hakediş eki pursantaj belgesi dikkate alınmaksızın dava açılmadan önce alınan tespit raporları da değerlendirilmek suretiyle davacının alacağını tespit etmek için 6100 sayılı HMK’nın 266. maddesine göre seçilecek yeni bir bilirkişi kurulundan rapor almak, raporlar arasında çelişki olduğu taktirde bu çelişkiyi gidermek suretiyle esas hakkında karar vermekten ibaret olmalıdır.
Eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen karar doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, 2.540,00’ar TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya, 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.