8. Hukuk Dairesi 2011/4282 E. , 2012/401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.01.2011 gün ve 64/3 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, kadastro çalışmalarında davalı adına tespit ve tescil edilen dava konusu 122 ada 2 parsel sayılı taşınmazın; kadastrodan önce 2.3.1990 tarihinde, kendi miras bırakanı ... ile davalının miras bırakanı ... tarafından dava dışı ... isimli kişiden satın alındığını, diğer mirasçıların kendisine vekaletname verdiğini açıklayarak davalı adına olan tapu kaydının ½ payının iptaliyle kendi adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Aynı talebini 20.10.2010 tarihli keşif zaptındaki imzalı beyanıyla ve özellikle 18.3.2010 tarihli 7 nolu oturumdaki imzalı beyanıyla tekrarlamıştır.
Davalı taraf, dava konusu taşınmazın yarısının kendi babası ...’a ait iken kendisine geçtiğini, davacının iddia ettiği yeri ise davacının annesinden 2003 yılında sözlü olarak satın aldığını, taşınmaz içerisine bina yaptığını açıklamıştır. 20.10.2010 tarihli keşifte aynı beyanlarını tekrar etmiş, yerin tamamen kendisine ait olduğunu ve açılan davayı kabul etmediğini bildirmiştir.
Mahkemece, davacının miras bırakanı ...’a ait terekenin elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, bir mirasçının bu şekilde davayı açıp yürütemeyeceği, dahili dava yoluyla da bu durumun giderilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; 2.3.1990 tarihli haricen düzenlenen gayrimenkul senedi fotokopisi dosya içerisindedir. Satıcısı:... alıcıları:.. ve ...’tır. Bu senet tanıklar ve köy ihtiyar heyeti tarafından yöntemine uygun olarak imzalanmıştır. Dava konusu 122 ada 2 nolu parsele ilişkin kadastro tutanağı dosya içerisindedir. Senetsizden 979,23 m2 olarak kagir ev ve arsası niteliğiyle, 22.1.2008 tarihinde, tam mülkiyet üzere ... adına tespit görmüş ve itirazsız olarak 17.6.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Uyuşmazlık, kadastrodan önce tapusuz olan bu yerin davacı miras bırakanı ile davalı miras bırakanı tarafından üçüncü kişi konumundaki ...’dan satın aldıkları ve kural olarak tarafların miras bırakanlarının ½"şer paylı olarak sahip oldukları bu yerin kadastro çalışmaları sırasında tamamının davalı adına tespit ve tescil edilmesi nedeniyle; Ahmet Oturak: mirasçılarından davacının tek başına davayı açarak kendi adına ½ pay üzerinden tescil talep edip edemeyeceğinde toplanmaktadır. Davacının miras bırakanı Ahmet Oturak 7.5.1997 tarihinde ölmüştür. Mirasçısı olarak dul eşi Habibe ile müşterek çocukları davacı ..., dava dışı ..., ... ve ... kalmıştır. Kural olarak, ...’ın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir (TMK.m.701, 702). Ancak, somut olayda davacı, miras bırakanının ölümünden sonra dava konusu taşınmazdaki murisine ait ½ payın müstakilen kendi adına iptal ve tescilini talep etmiştir. Bir başka anlatımla, tereke adına iptal ve tescil istememiştir. Böyle bir davada diğer mirasçılar taraf olmadığı için verilecek hüküm o kişiler aleyhine kesin hüküm ve aleyhlerine güçlü delil teşkil etmeyecektir. Öte yandan, davacı tek başına murisine ait olduğunu iddia ettiği payın tamamının iptal ve tescilini istediğine göre, diğer mirasçıların payını haricen satın alıp almadığı, tüm mirasçıları arasında yapılan taksimle kendisine özgülenip özgülenmediği davacıdan ve gösterecekleri tanıklarından sorulmamıştır. Açıklandığı üzere, miras payını satın alması ile taksim söz konusu değil ise ve tereke adına da iptal ve tescil istenmediğine göre, davacının isteği gözönünde bulundurularak davanın karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları tüm bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 30.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.