16. Hukuk Dairesi 2015/3336 E. , 2015/11252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : VAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2014
NUMARASI : 2012/363-2014/601
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden Hazine vekili Avukat Ulviye ile aleyhine temyiz istenilen K.. A.. vekili Avukat Hatice geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar S.. B.. ve müşterekleri vekili, E. ilçesi, E. mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan yaklaşık 400.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümü hakkında tespitten sonraki imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak müvekkilleri adına eşit paylarla tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 06.11.2013 tarihli fen bilirkişi rapor ve haritasında (K), (L), (C), 29.09.2014 tarihli bilirkişi rapor ve haritasında da (B) harfi ile gösterilen bölümlerin davacılar S.. B.., Z.. B.., N.. A.. ve K.. A.. adlarına eşit paylarla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre Hazinenin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacıların temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, davacıların zilyetliği babaları muris Yusuf miras yolu ile iktisap ettikleri, bu nedenle zilyetliğin el birliği halinde olduğu ve davacıların tümünün ancak 100 dönüm yer edinebilecekleri belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamı, usul ve yasa hükümlerine uygun değildir. Davacılar, dava konusu taşınmaz içerisinde bulunan yaklaşık 400.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazı imar ve ihya ederek 20 yılı aşkın süredir kullandıklarını belirterek dava açmışlardır. Keşifte dinlenen tüm yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazların öncesinin davacıların babası olan Yusuf ait olduğunu, Yusuf 1992 yılında vefat ettiğini, ancak vefat etmezden 7 yıl önce sağlığında taşınmazlarını kızlarına eşit olarak paylaştırdığını beyan etmişlerdir. Davacılar tarafından dava konusu edilen taşınmazlar bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D), (E), (F), (G), (H), (J), (K), (L), (M), (N) harfleri ile gösterilmiş olup toplam yüz ölçümü 311.887,60 metrekare olup bunlardan (D) ve (E) harfi ile gösterilen bölümlerin ise davası ayrılmış, sonuçta bu dosyada dava konusu edilen 272.746,80 metrekare taşınmaz kalmıştır. Mahkeme her ne kadar taşınmazların miras bırakandan davacılara miras yolu ile intikal ettiğini kabul etmiş ise de, dosya kapsamına göre taşınmazların miras bırakan tarafından 1985 yılında davacı kızlarına eşit paylarla bağışlandığı anlaşılmakta olup dosyaya bunun aksini kanıtlayacak bir delil de sunulmamıştır. Bu durumda davacıların zilyetliğinin miras bırakanın zilyetliğine dayanmadığı, taşınmazlarda el birliği ile mülkiyet halinin bulunmadığı, davacıların mirasçılık ilişkisi olmaksızın müştereken malik oldukları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece her bir davacının ayrı ayrı 100 dönüm taşınmaz edinebileceği gözetilmeksizin taşınmazın miras yolu ile intikal ettiğinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren temyiz eden taraflara verilmesine,
peşin yatırılan bakiye temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 06.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.