16. Hukuk Dairesi 2015/3322 E. , 2015/11251 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ORDU KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2014
NUMARASI : 2011/163-2014/121
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden C.. R.. vs. vekili Avukat İsmail geldi. Aleyhine temyiz istenen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Y. Beldesi, M.Mahallesi çalışma alanında bulunan 769 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı 6944,78; 6992,40 ve 7019,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağış nedeni ile sırası ile davalılar Sefa, Zekayi ve Y.. A.. adına tespit edilmiştir. Davacılar G.. A.. ve C.. R.., tapu kaydına ve miras yolu ile gelen hakka dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu taşınmazların tespit gibi davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların dayanağı olan tapu kaydının dava konusu taşınmazlara uymadığı, taşınmazların öteden beri davalılar murisi Kemal kullanımında olduğu kabul edilmek sureti ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli değildir. Davacı taraf dava konusu taşınmazların murisleri Hanife ait olduğunu ileri sürerek dava dilekçeleri ekinde 20.05.2002 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydını delil olarak sunmuşlardır. Davalılar ise taşınmazların babaları Kemal"in ilk eşi Zarife"nin annesi Hanife tarafından babaları Kemal"e verildiğini, babaları tarafından 60-65 yıldır kullanıldıktan sonra kendilerine intikal ettiğini ileri sürerek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece tapu kaydının taşınmaza uymadığı sonucuna varılmış, ancak bu husus yeterince araştırılmamıştır. Aynı gün temyiz incelemesi yapılan Ordu Kadastro Mahkemesinin 2011/166 Esas ve 2014/115 Karar sayılı dava dosyasında davacıların dayanmış olduğu tapu kaydı ile bu dosyada davacıların dayandığı tapu kaydının aynı kökten geldiği, 2011/166 Esas sayılı dosya içerisinde ilamı ve krokisi bulunan Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/331 Esas sayılı dosyasında tapu kaydının kapsamının belirlendiği anlaşılmaktadır. Tapu kaydı yöntemince uygulanmadığı gibi tapu kayıt malikleri arasında yapılan bir taksimin olup olmadığı hususu da araştırılmamış olup taşınmazın Hanife tarafından Kemal verildiği yönündeki iddia da yeterince araştırılmamıştır. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için; yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli böylece tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, tapu kayıt malikleri arasında harici paylaşım yapılıp yapılmadığı, paylaşım yapılmış ise dava konusu taşınmazların davacıların murisi Hanife"ye verilip verilmediği, ayrıca bilirkişi ve taraf tanıklarından muris Hanife intikal eden taşınmazların davalıların murisi Kemal verilip verilmediği, verildi İse ne zaman ve hangi nedenle verildiği, zilyetliğin ne zamandan beri kim tarafından sürdürüldüğü hususları maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde yüzleştirme yapılmak sureti ile giderilmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacılara verilmesine,
peşin yatırılan nispi temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 06.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.