Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu, 12 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulaması sonucu, davalıya ait binanın taşınmazına tecavüzlü hale geldiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, söz konusu binanın imar uygulaması öncesinde kendi parseli içerisinde kaldığını, uygulama sonucunda davacıya ait taşınamaza tecavüzlü hale geldiğini, iyiniyetli olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuş, savunma yolayla temliken tescil talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulü yönünde verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre davacıya ait 12 parsel nolu taşınmazın imar uygulaması ile oluştuğu, niza konusu yerin imardan önce davalıya ait çap içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, niza konusu yerde davalının imardan önce mülkiyet hakkının bulunması nedeniyle davacının ecrimisil isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, elatmanın önlenmesi ve yıkım konularında 3194 Sayılı İmar Yasasının 18.maddesinin uygulanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle,  tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.9.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.