19. Hukuk Dairesi 2018/1345 E. , 2020/1030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda verilen kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, muris ...’ın 12.07.2012 tarihinde 40.000,00 TL miktarlı tüketici kredisi kullandığını, kullandırılan kredi için dört yıl süre boyunca hayat sigortası yapıldığını, kredinin kullandırılmasından önce murisin herhangi bir rahatsızlığı bulunmadığını, kanser hastalığının teşhis tarihinin 31.08.2012 olduğunu, murisin kredi geri ödemeleri ile ilgili herhangi bir sıkıntısı yokken T.C. Ziraat Bankası ...,... Şubesinden 19.03.2013 sigorta başlangıç tarihli 37.800,00 TL borç kapama kredisi çektiğini, davacıların bu krediden murisin vefatından sonra haberdar olduklarını ve yaptıkları araştırma sonucunda bu kredinin murisin arkadaşı olan banka çalışanının yardımıyla olduğunu öğrendiklerini, bu banka çalışanının murise dava dışı bankadan kredi kullanması durumunda 2.000,00 TL daha az faiz ödeyeceğini söylediğini ve yine bu şahsın murisin kanser hastası olduğunu bildiğini ve sağlık beyan formunun da kendisi tarafından doldurulduğunu, murisin bu işlemler yapılırken tedavi görmekte olduğunu ve idrak yeteneğinin bulunmadan sağlıklı kararlar veremediğini, kredi çekilmesinin murisin iradesi dışında olduğunu, davalının kredi aşamasında murise sağlığı ile ilgili bir soru yöneltmediği gibi herhangi bir belge de istemediğini, matbu evrak imzalatıldığını, murisin kredi borcunun tamamının yasal mirasçıları tarafından ödendiğini iddia ederek sigorta tazminatının davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların sigorta tazminatı talep etme hakları bulunmadığını, zira sigorta alacağını talep etme hakkının sigorta alacaklısı olan dava dışı krediyi kullandıran banka olduğunu, kredi borcunun varisler tarafından kapatıldığına ilişkin herhangi bir belge ya da dekont bulunmadığını, sigortalının sigorta öncesinde yapılan tetkiklerinde kanser tanısı almış ve kanser tedavisi görmüş olup, kendisine bu yönde sorulan sorulara rağmen hastalığını gizleyerek beyan etmediğini, sigorta dönemi öncesinden gelen kanser hastalığının teminat kapsamı dışında olduğunu, kanser nedeni ile vefat ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacıların tüketici konumunda oldukları, murisin 14.08.2013 tarihinde akciğer kanserine bağlı olarak vefat ettiği, sözleşme imzalandığı tarihte mevcut hastalığın kasten gizlediği gerekçesiyle davalının sigorta bedelini ödemeyi reddettiği, kredi taksidinin ödenmemesi nedeniyle borçlu muris ..."ın kredi taksitlerinin tamamının kanuni mirasçıları tarafından ödendiği, murisin davalı şirket nezdinde kredi kullanım tarihinin 12.07.2012 değil 19.03.2013 tarihi olduğu, sigortalı murisin dava konusu yaptığı ve davalı şirketten sigorta bedelinin ödenmesini talep ettiği hayat poliçesinin T.C. Ziraat Bankası A.Ş nezdinde kullanılan krediye istinaden yapılan hayat poliçesi olduğu, dava dışı bankadan kullanılan krediye istinaden yapılan hayat sigortası bedelinin davalı şirketten talep edilemeyeceği, sigortalının sigorta kapsamına alınmadan evvel kanser tanısı aldığı ve kanser olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, dosya kapsamından davalı sigorta şirketi ile dava dışı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. arasında, dava dışı T.C. Ziraat Bankası A.Ş.’den tüketici kredisi kullanan gerçek kişilerinin ölümleri halinde bankanın kredi riskinin teminatı altına alınması amacıyla grup hayat sigorta sözleşmesi akdedildiği, davacılar murisinin dava dışı T.C. Ziraat Bankası A.Ş.’den tüketici kredisi kullanması nedeni ile grup hayat sigortası kapsamında hayat sigortası teminatına dâhil olduğu sigorta başlangıcının 19.03.2013 tarihi olduğu, söz konusu sertifikada sigorta öncesinden gelen kanser hastalığının teminat kapsamı dışında kalacağı, aynı tarihte imzalanmış olan bilgilendirme formunda da sigorta öncesinden gelen kanser hastalığının teminat kapsamı dışında bırakıldığı, bunların yanında aynı tarihli sağlık beyan formunda sigortalıya sorulan sorulardan olan “teşhis edilmiş kanser hastalığınız var mı?” yönündeki soruya “hayır” cevabının yazılı olduğu ve bu beyan formunun da davacılar murisi tarafından imzalanmış olduğunun görüldüğü, kanser hastalığının sigortanın başlangıcı olan 19.03.2013 tarihinden önce 31.08.2012 tarihinde teşhis edilmiş olmasına karşın müteveffanın ihbar yükümlülüğüne aykırı davranmış olduğu nazara alınarak hayat sigortası teminatı dışında kalan vefat sonucu tazminata hak kazanamayacakları gerekçesiyle davanın reddinde usul ve esasa aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle davacılar vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, işbu karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın Elazığ 1. Asliye Hukuk(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’ne gönderilmesine, 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.