Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/26015
Karar No: 2022/1962
Karar Tarihi: 09.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/26015 Esas 2022/1962 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/26015 E.  ,  2022/1962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19/01/2022 Çarşamba günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; davacı idaresindeki araç ile sigortası bulunmayan aracın karıştığı kazada davacının yaralandığını %37 oranında malul kaldığını, davalı şirket tarafından yapılan ödemenin eksik olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
    Sigorta Uyuşmalık Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; başvuranın talebinin kabulü ile 221.994.44 TL tazminatın 29/07/2019 tarihinden itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
    Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından uyuşmazlık hakem heyetince verilen karara davalı vekilinin yapmış olduğu İtirazın reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, davacı ... idaresindeki araç ile dava dışı ... idaresindeki tescilsiz araç kazaya karışmış davacı yaralanmıştır. Kaza günü resmi trafik ekiplerince tanzim edilen kaza tespit tutanağında davacı sürücü ...'ın şerit değiştirme ve şeride tecavüz kuralını ihlal ettiği belirtilerek asli kusurlu, dava dışı araç sürücüsü ...'ün hız kurallarını ihlal ettiği belirtilerek tali kusurlu olduğu
    tespit edilmiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından trafik bilirkişiden aldırılan hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise ; davacı araç sürücüsünün karşı yönden şeridine tecavüz eden araç ile çarpışmamak ,doğması muhtemel kazayı önlemek için kurtarma çaresi arayarak trafik zarureti içinde yolun her iki tarafında bulunan bariyerlerden dolayı boşa bulunan sol şeride geçmesinin kural ihlali olmadığından kusuru bulunmadığı, Davalı sorumluluğundaki dava dışı sürücü ... idaresindeki karşıdan gelen araçların şeridine tecavüz ederek tehlike yarattığı, davacı aracın seyrine göre boştaki sol şeride geçerek kurtarma çaresi arayan araca tekrar sağa dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde geçerek kazanın oluşumunda etkili bulunduğu belirtilerek %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
    Kaza tespit tutanağı ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ve hükme esas alınan rapor arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden davalı sorumluluğundaki araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu kabul edilerek hesaplanan tazminata karar verilmiş, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları da İtiraz Hakem Heyetince reddedilmiştir.Dosya bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir, eksik inceleme ile karar verilemez.
    O halde, İtiraz Hakem Heyetince, ceza soruşturması araştırılarak dosyaya kusurla ilgili belgelerin teminini sağlandıktan sonra, kaza tespit tutanağı ile hükme esas alınan bilirkişi raporundaki çelişkinin giderilmesi, tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık rapor alınması ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Kabule göre de; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir" hükmü eklenmiştir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 17/2. maddesinde ise "Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir" düzenlemesi yapılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi