Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21961
Karar No: 2014/27519
Karar Tarihi: 18.09.2014

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/21961 Esas 2014/27519 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/21961 E.  ,  2014/27519 K.

    "İçtihat Metni"



    1-... 2-... 3-... 4-... 5-... 6-... 7-... vekili avukat ... ile ...bank A.Ş vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 18.04.2013 tarih ve 2012/698-2013/266 sayılı hükmün Dairenin 01.04.2014 tarih ve 2013/31453-2014/9930 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

    KARAR
    Davacılar, murisleri ...’nın 19.04.2011 tarihinde ...bank, ... Şubesinden 97.500,00-TL tutarlı 120 ay vadeli konut kredisi kullandığını, kredi taksitlerini 14 ay boyunca düzenli ödediğini, 11.07.2012 tarihinde vefat ettiğini, murisin hayat sigortası bulunmadığından borçtan sorumlu olduklarının Banka tarafından kendilerine bildirildiğini, bu nedenle üç taksidi ödemek zorunda kaldıklarını, banka tarafından murise 18.04.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli hayat sigortası yapıldığını, poliçenin önemli bilgiler bölümünde "sigorta ettiren aksini talep etmediği sürece poliçe kredi süresince yenilenecektir" ibaresinin olduğunu, ayrıca davalı Banka tarafından miras bırakandan "Hayat sigortası prim ödeme/ Yeniden Poliçe Yaptırma talimat formu/ Taahhüdü" alındığını, bu taahhüt ve poliçe üzerindeki izahat ışığında kredi süresi boyunca murisin hayat sigortası kapsamında yer alması gerektiğini, bu husustaki tüm işlemleri gerçekleştirme yükümlülüğünün sözleşme hükümleri gereğince Banka üzerinde olduğunu, davalı Bankanın sözleşme gereklerini yerine getirmeyerek miras bırakanın hayat sigortasını yenilemediğini ileri sürerek, haksız olarak tahsil edilen 3.937,02 TL"nin ödendiği tarihten itibaren en yüksek faiz oranı uygulanarak davalıdan tahsiline, bakiye kredi borcu 90.622,22 TL"den ise borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı Banka, sözleşmenin 8.3 maddesine göre hayat sigortası yaptırma yükümlülüğünün kredili müşteriye ait olduğunu, hayat sigortasını yenileme mecburiyetinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm, Dairemizin 01.04.2014 tarih, 2013/31453 Esas, 2014/9930 Karar sayılı ilamı ile onanmış, davacılar bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK"nun 440. 2014/21961-27519
    maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan davacıların sair karar düzeltme isteklerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacılar, murislerinin davalı Bankadan kullandığı konut kredisi nedeniyle hayat sigortası yaptırdığını, murislerinin 11.07.2012 tarihinde vefat ettiğini, hayat sigortasının yenileme döneminde davalı Bankanın yenileme yapmadığı gibi uyarıda da bulunmadığını bildirerek oluşan zararlarının tahsili ve bakiye kredi borcu yönünden borçlu olmadıklarının tespiti için eldeki davayı açmışlardır. Davalı Banka, aralarındaki sözleşme hükümlerine göre hayat sigortası yaptırma yükümlülüğünün davacıların murisine ait olduğunu, murisin yenileme yolunda bir talebinin bulunmadığını savunmuştur. Uyuşmazlıkla ilgili mevzuat ve sözleşme hükümleri incelendiğinde; 17.01.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 01.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği”nin “Amaç” başlıklı bölümünde, “Bu Yönetmeliğin amacı, kredi kuruluşları tarafından verilen kredilerle bağlantılı olan zorunlu ve ihtiyari sigorta ürünlerinin sunumunda birlik ve güvenilirliği sağlamak, sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerini korumak ve verilecek hizmete ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” denilmekte, “Kapsam” başlıklı bölümünde ise, “Bu Yönetmelik, Türkiye’de faaliyet gösteren her türlü kredi kuruluşunun sağladığı kredilerle bağlantılı yaptırılan ihtiyari ve zorunlu sigortaları ve bu sigortalar dahilinde verilecek teminatları kapsar.” denildikten sonra aynı Yönetmeliğin “İhtiyari Sigortalar” başlığında düzenlenen, 6. maddesinin 2. fıkrasında da, “İhtiyari sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.” denilmektedir.
    Uyuşmazlıkla ilgili mevzuat ve sözleşme hükümleri incelendiğinde;17.1.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 1.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği”nin “Amaç” başlıklı bölümünde, “Bu Yönetmeliğin amacı, kredi kuruluşları tarafından verilen kredilerle bağlantılı olan zorunlu ve ihtiyari sigorta ürünlerinin sunumunda birlik ve güvenilirliği sağlamak, sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerini korumak ve verilecek hizmete ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” denilmekte, “Kapsam” başlıklı bölümünde ise, “Bu Yönetmelik, Türkiye’de faaliyet gösteren her türlü kredi kuruluşunun sağladığı kredilerle bağlantılı yaptırılan ihtiyari ve zorunlu sigortaları ve bu sigortalar dahilinde verilecek teminatları kapsar.” denildikten sonra aynı Yönetmeliğin “İhtiyari Sigortalar” başlığında düzenlenen, 6. maddesinin 2. fıkrasında da, “İhtiyari sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.” denilmektedir.
    Davacıların murisi ile davalı Banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin, “Sigorta Hükümleri” başlıklı 8.3 maddesinde "Banka dain ve mürtehin olacak şekilde Banka ile mutabık kaldığı ve aşağıda yer alan prim ödeme koşulları kapsamında Banka"nın acentesi olduğu sigorta şirketine veya dilediği sigorta şirketine karşılıklı mutabakata varılmak suretiyle, Kredili müşteri, hayat sigortası yaptıracağını, (Konut finansman kredisi kapsamında kullanılacak kredilerde konut sigortası ve hayat sigortası yapılması isteğe bağlıdır) sigorta sözleşmelerini Banka alacağının tamamen tahsil edileceği tarihe kadar yenileteceğini, mevcut/ yapılacak/ yenilenecek tüm sigorta poliçelerinin üzerinde Banka"nın adına dain ve mürtehin olarak gösterileceğini, Söz konusu hayat sigortası poliçesinde Banka"nın dain ve mürtehin olarak gösterilmesi nedeniyle, sigorta süresi içinde kredili müşterinin vefatı halinde sigorta şirketince ödenecek tazminattan ödeme günündeki Banka"ya olan borcun mahsubundan sonra kalacak olan meblağın kanuni mirasçılarına (sakatlık halinde ise Banka"ya olan borcun mahsubundan sonra kalan tutarın kendisine) ödenmesini, tazminatın krediden kaynaklanan Banka borcunu karşılamaması durumunda, bakiye alacak meblağın kanuni mirasçılardan tahsil edilmesini kabul, beyan ve taahhüt eder". hükmü bulunmaktadır.
    Mahkemece, ilk yıl hayat sigortası yaptırmış olan davalı Bankanın takip eden yıl için sigorta yaptırmadığı, dolayısıyla bu konuda davacıların murisine güven vermediği ve sözleşmenin 8.3 maddesi hükmü uyarınca, davacıları borçtan kurtaran davalı Bankanın bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki, kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, Banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır. Nitekim, kredi sözleşmeleriyle bağlantılı sigortaların yapılması halinde sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla çıkarılan, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği”, 17.1.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 1.2.2009 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Her ne kadar, az yukarda açıklanan kredi sözleşmesinin 8.3. maddesindeki düzenleme ile, hayat sigortasının yenilenmesi konusunda davalı Bankaya değil, kredi borçlusuna yükümlülük getirildiği anlaşılmakta ise de, yine az yukarda sözü edilen Yönetmeliğin ilgili hükmü gereğince de, kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu kredi kullanana ait olmakla birlikte, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren Bankaya ait olduğunun kabulü gerekir.
    Somut olayda, dain ve mürtehin sıfatına sahip, kredi veren kuruluş olan ve aynı zamanda sigorta şirketinin acentesi olan davalı Bankanın, 18.04.2012 tarihinde sona eren davacıların murisine ait hayat sigortasının yenilenmesi için, en azından muhatabına bildirim yapmak suretiyle kredi borçlusunu konu ile ilgili bilgilendirmesi, asgari özen yükümlülüğünün bir sonucu 2014/21961-27519
    olduğu gibi, Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kurallarının da bir gereğidir. Ancak bu kabule rağmen, sigortanın yenilenip yenilenmediğinin de, kredi borçlusu tarafından takibi gerekeceğinden, uyuşmazlık konusu olan “2012 yılı itibariyle hayat sigortasının yenilenmemesi” ve bu nedenle davacıların uğradıkları zararlar nedeniyle tarafların müterafık kusurlu oldukları sonucuna varılmalıdır. O halde mahkemece tarafların kusur oranları takdir edilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken zühulen onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmış olmakla, davacıların karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 01.04.2014 tarih, 2013/31453 Esas, 2014/9930 Karar sayılı “onama” ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair karar düzeltme isteğinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle 01.04.2014 tarih, 2013/31453 Esas, 2014/9930 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün ikinci bentte açıklanan gerekçe nedeniyle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi