Esas No: 2021/16385
Karar No: 2022/2028
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16385 Esas 2022/2028 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/16385 E. , 2022/2028 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08/02/2022 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 17.Hukuk Dairesi'nin 16/04/2015 gün ve 2013/14721 E.-2015/5989 K. sayılı ilamında "davacının içinde bulunduğu araç sürücüsü ...'in kazanın meydana gelmesinde % 50 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi, Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü esas alınarak Adli Tıp Kurumu'ndan denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak maluliyet oranının belirlenmesi ve BK’nun 43. madde hükmüne göre hatır taşıması iddiası değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında davanın kısmen kabulü ile 906,82-TL'nin 04/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisinde, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin yeniden inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre; davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklı cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, bozma öncesi mahkemece, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin herhangi bir rapor alınmamış olup Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden davadan önce alınan Özürlü Sağlık Kurulu Raporu hükme esas alınmış ve bu rapor uyarınca davacının %44 çalışma gücü kaybı olduğu kabul edilerek belirlenen maddi tazminata hükmedilmiş, maluliyetin kaza ile illiyeti ve maluliyet oranının yukarıda belirtilen mevzuata uygun olup olmadığı belli olmadığından, kazayla ilgili tüm tedavi evrakları celbedilerek Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü esas alınarak Adli Tıp Kurumu'ndan denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak maluliyet oranının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada alınan Antalya Adli Tıp Şube Müdürlüğü- Adli Tıp Uzmanınca düzenlenen 30/04/2018 tarihli raporda kaza ile illiyetli daimi işgöremezlik tespit edilemediği belirtilmiş ve bu rapor hükme esas alınmışsa da, bozma gereğinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Şu durumda, mahkemece yapılacak iş, evvelki bozma ilamında gösterildiği şekilde zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı, kaza ile illiyeti ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri dikkate alınarak inceleme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar vermek gerektirmiştir.
3-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir.
Ceza dosyasında davacı ile araç sürücüsü ...'in arkadaş olduğuna ve nar fidanı almaya gittiklerine dair beyanlar bulunmaktadır. Yine taşımanın hatır için yapılmadığına, nar fidanlarının davacı için alınmadığına ya da taraflar arasında hatır taşımasına engel olacak derecede yakın akrabalık bulunduğuna dair herhangi bir delilde mevcut değildir.
Davalı tarafça hatır taşıması olduğu iddia edildiği için artık bu hususun mahkemece araştırılması gerektiği, hatır taşımacılığı bulunup bulunmadığı hususunda davalının toplanmasını istediği deliller toplanıp gerektiğinde davacı taraftan nar fidanlarının kim için alınmak istendiği hususu da sorularak BK’nun 43. madde hükmüne göre hatır taşıması iddiası değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası mahkemece, hatır taşımacılığı hususunda yapılan değerlendirmede; bozma ilamı doğrultusunda hatır taşıması savunmasına ilişkin tüm delillerini bildirmesi hususunda davalı vekiline meşruhatlı davetiye çıkarılmış ancak davalı tarafça herhangi bir delil sunulmadığı, ceza dosyasından başka herhangi bir delil de gösterilmediği davalının, hatır taşımacılığına ilişkin savunmasını ispat edemediği gerekçesiyle kanıtlanamayan hatır taşımasına yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacı ile araç sürücüsünün arkadaş olduğu ve nar fidanı almaya gittikleri ceza soruşturması kapsamında alınan ifadelerde beyan edilmiştir. Davacının araçta bulunma sebepleri konusunda ifadelerde somut veri bulunmamakla birlikte, taşımanın ticari amaçla (davacı tarafından bir bedel ödenerek) ya da sürücünün bir işinin görülmesi maksadıyla yapıldığına dair de veri yoktur. Sürücü ile arkadaş olan davacının taşımada bir yararı olduğu ve karine olarak davacı yararına hatır taşıması bulunduğunun kabulü hayatın olağan akışına uygun görünmektedir. Bu nedenle de; karineden yararlanan ve taşımanın hatır için yapıldığını savunan davalı taraf ispatla mükellef olmayıp, hatır taşıması bulunmadığını ispat yükünün davacı yanda olduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA 3.815,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.