21. Hukuk Dairesi 2018/3411 E. , 2019/3630 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A)Davacı İstemi:
Dava, davacının, 01.10.1998-01.08.2006 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı:
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı adına davalı işyerinden 11.02.2002 tarihinden itibaren hizmet bildirildiğini, eksik bildirilen hizmetin bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İşveren vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 11.02.2002 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, öncesinde çıraklık eğitimi aldığını, davacının hastalık raporları ve ücretsiz izinler sebebi ile eksik bildiriminin bulunduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
İlk derece Mahkemesince "... tarafların idida ve savunmalarına ve mevcut tanık ve kamu tanıklarının beyanlarına ve ... ..., ... ..., .... Kaymakamlığı"nın cevabi yazılarına göre; 01.10.1998 tarihinde davalı işyerinde işe başladığı, bu dönemde davacının .... Kaymakamlığı.... Mesleki Eğitim merkezinde eğitim öğrencisi olduğu, 11.02.2002-01.08.2006 tarihleri arasında ise davalı işyerinde sürekli ve kesintisiz çalıştığı..." gerekçesi ile
"Davanın KABULÜ ile,
... sigorta sicil numaralı davacı ....’nın ,
- Davalı işverenlere ait ... sicil numaralı işyerinde 05.05.1983 tarihiyle işe başladığı ve 01.11.1984 talep tarihine kadar toplam 526 gün çalıştığı, 82 günün Kuruma bildirimi yapıldığı, 444 gününün ise yapılmadığı, bildirimi yapılmayan günlerde o günlerin asgari ücretini aldığının tespitine,
- 506 sayılı Yasanın 60. maddesinin (G) fıkrası uyarınca sigortalılık başlangıcının 18 yaşını doldurduğu 01.07.1986 tarihi olduğunun tespitine 1-Davacının hizmet tespiti talebinin KABULÜ İLE ;
a) Davacının davalı işyerinde 01.10.1998 - 11.02.2002 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının TESPİTİNE,
b)Davacının 11.02.2002- 01.08.2006 tarihleri arasında kesintisiz şekilde davalı işyeri nezdinde;
2002 yılı 1 nci dönem 1 gün eksik bildirim yapıldığı,
2002 yılı 2 nci dönem 17 gün eksik bildirim yapıldığı,
2002 yılı 3 nci dönem 24 gün eksik bildirim yapıldığı,
2003 yılı 1 nci dönem 27 gün eksik bildirim yapıldığı,
2003 yılı 2 nci dönem 17 gün eksik bildirim yapıldığı,
2003 yılı 3 nci dönem 21 gün eksik bildirim yapıldığı,
2004 yılı 1 nci dönem 20 gün eksik bildirim yapıldığı
2004 yılı Mayıs ayı 6 gün eksik bildirim yapıldığı,
2004 yılı Haziran ayı 6 gün eksik bildirim yapıldığı,
2004 yılı Temmuz ayı 3 gün eksik bildirim yapıldığı,
2004 yılı Ağustos ayı 5 gün eksik bildirim yapıldığı,
2004 yılı Eylül ayı 5 gün eksik bildirim yapıldığı,
2004 yılı Ekim ayı 5 gün eksik bildirim yapıldığı,
2004 yılı Kasım ayı 6 gün eksik bildirim yapıldığı,
2004 yılı Aralık ayı 5 gün eksik bildirim yapıldığı,
2005 yılı Ocak ayı 4 gün eksik bildirim yapıldığı,
2005 yılı Şubat ayı 5 gün eksik bildirim yapıldığı,
2005 yılı Mart ayı 10 gün eksik bildirim yapıldığı,
2005 yılı Nisan ayı 6 gün eksik bildirim yapıldığı,
2005 yılı Mayıs ayı 5 gün eksik bildirim yapıldığı,
2005 yılı Haziran ayı 6 gün eksik bildirim yapıldığı,
2005 yılı Temmuz ayı 10 gün eksik bildirim yapıldığı,
2005 yılı Ağustos ayı 6 gün eksik bildirim yapıldığı,
2005 yılı Eylül ayı 5 gün eksik bildirim yapıldığı,
2005 yılı Ekim ayı 6 gün eksik bildirim yapıldığı,
2005 yılı Kasım ayı 5 gün eksik bildirim yapıldığı,
2005 yılı Aralık ayı 6 gün eksik bildirim yapıldığı,
2006 yılı Ocak ayı 5 gün eksik bildirim yapıldığı,
2006 yılı Şubat ayı 4 gün eksik bildirim yapıldığı,
2006 yılı Mart ayı 5 gün eksik bildirim yapıldığı,
2006 yılı Nisan ayı 0 gün eksik bildirim yapıldığı,
2006 yılı Mayıs ayı 5 gün eksik bildirim yapıldığı,
2006 yılı Haziran ayı 10 gün eksik bildirim yapıldığı,
2006 yılı Temmuz ayı 5 gün eksik bildirim yapıldığı,
2006 yılı Ağustos ayı 0 gün eksik bildirim yapıldığı,
Toplam 276 gün eksik bildirim yapıldığı,
11.02.2002- 01.08.2006 tarihleri arasında davalı iş yerinde sürekli ve kesintisiz olarak; çalıştığının tespitine, tespit edilen dönemler içinde davalı iş verene ait iş yerlerinden kuruma bildirimi yapılan sürelerin dışlanmasın" karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu;
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddi gerektiğini, işe giriş bildirgesinin verildiği tarihten öncesindeki çalışma iddiasının tanık sözleri ile ispatlandığının kabul edilmesinin hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı İşveren vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, 11.02.2002 tarihinden sonraki çalışmalarının kesintili olduğunu, davacı ile aynı dönemde çalışmayan tanık beyanları dikkate alınarak karar verildiğini, davacının 01.10.1998-10.02.2002 tarihleri arasında çırak olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince, "Dinlenen bordro tanıklarının beyanları bütün halinde değerlendirildiğinde davacının çalışmasının tümünü ispat edecek nitelikte olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin kabulünde herhangi bir hatanın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının çırak olduğu, işveren ile arasında hizmet akdinin bulunmadığı ifade edilmiş ise de davalı tanığı olan ... anlatımı dikkate alındığında davacı ile birlikte çalıştıkları, davacının çıraklık döneminde de bir gün çıraklık eğitim merkezine gitse de diğer günler davalı işveren nezdinde üretime yönelik olarak makineci olarak çalıştığı açık olmakla davacının bu döneme dair durumunun eğitimden ziyade üretime yönelik olduğu sübuta ermiştir. Şu halde ilk derece mahkemesinin çıraklık olarak ifade edilen döneme ilişkin de yapmış olduğu tespitte herhangi bir hatanın bulunmadığı kabul görmüştür. " gerekçesi ile
"Davalı tarafın istinaf başvurusunda, ilk derece mahkemesinin kararında kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir durumun bulunmadığı gibi başvuranın sıfatına göre istinaf sebebi olarak ileri sürülen hususların da ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektirmediği anlaşılmakla yani ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmaması nedeniyle, 6100 sayılı yasanın 353/1-b.1 hükmü gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ilişkin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE " karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamu tanıklarının beyanlarının davacının 1998 yılından itibaren çalışmaya başladığını ispatlar nitelikte olmadığını beyanla temyiz yoluna başvurmuştur.
Davalı İşveren vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, 11.02.2002 tarihinden sonraki çalışmalarının kesintili olduğunu, davacı ile aynı dönemde çalışmayan tanık beyanları dikkate alınarak karar verildiğini, davacının 01.10.1998-10.02.2002 tarihleri arasında çırak olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
506 sayılı Yasanın 3. Maddesinin II/B bendine göre, “Özel Kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları...” uygulanmamaktadır. Davada tespiti istenen dönemde 19.06.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Yasası yürürlüktedir. Belirtilen nedenlerle çıraklık ilişkisi, çıraklık sözleşmesini düzenleyen 3308 sayılı Yasa"daki koşullar dikkate alınarak irdelenmelidir.
Öncelikle bir kimseye çırak denebilmesi için o kimsenin durumunun bu özel kanunda çıraklar hakkında yapılan tarife ve nitelendirmeye uyması gerekir.
Taraflar arasındaki ilişkinin niteliği belirlenirken, başka bir ifade ile, davacının belirtilen devrede çırak olup-olmadığına karar verilirken, çalışma ilişkisine bakılarak karar verilmelidir. Gerçekten de çıraklık sözleşmesinde, akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma olgusu değil, sigortalıya bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. Çırak,işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyecektir.
Bunun yanı sıra davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16....1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- ...11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işveren tarafından davacının 11.02.2002-01.08.2006 tarihleri arasındaki çalışmasının bazı aylarda otuz günün altında olacak şekilde bildirildiği, 01.10.1998 tarihinde çıraklık eğitim merkezi müdürlüğü tarafından davacı adına verilmiş işe giriş bildirgesinin bulunduğu, davacının .... Mesleki Eğitim Merkezi konfeksiyon dış giyim alanında 01.10.1998-01.11.2000 tarihleri arasında çıraklık eğitimi öğrencisi olarak eğitim aldığı, 17.01.2005-19.01.2005; 03.03.2005-12.03.2005; 18.07.2005-27.07.2005; 19.06.2006-28.06.2006 tarihleri arasında hastalık nedeni ile raporlu olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, 20.05.1983 doğumlu olan davacının davalı işyerinden önce sigortalı çalışmasının bulunmaması, 01.10.1998-01.11.2000 tarihlerinde mesleki eğitim merkezinde çıraklık eğitimi için kayıtlı oluşu, buradan davacı adına işe giriş bildirgesinin verilmesi karşısında artık tanık sözlerine itibar edilerek çalışmasının tamamının üretime yönelik olduğunun kabul edilmesi hatalıdır. Davacının mesleki eğitim merkezindeki eğitiminin sona erdiği tarihe kadar davalı işyerinde geçen çalışmasının çıraklık kapsamında kabul edilmesi gerektiği açıktır. Ancak çıraklık eğitiminin sona erdiği tarihten itibaren davalı işyerinde üretime yönelik çalıştığının kabul edilmesi gerekir. Bunun yanı sıra davacının yukarıda belirtilen hastalığı sebebi ile raporlu olduğu tarihlerde davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilemeyeceğinin göz önünde bulundurulmaması da isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, davacının çıraklık eğitiminin sona erdiği tarihten itibaren ve raporlu olduğu süreler dışında, dava dilekçesinde yıllar itibariyle belirttiği talebini de göz önünde bulundurarak, davalı işyerinden eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının belirlenmesi ile sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı işveren ve Kurum vekilinin temyiz başvurusunun kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, İlk Derece Mahkemesi Kararının BOZULMASI gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalı ... Konut İnşaat Turizm Yatırımları San. ve Tic. Ltd. Şti."ye iadesine, 13.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.