Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/7530
Karar No: 2007/8861
Karar Tarihi: 24.9.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/7530 Esas 2007/8861 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kayden maliki olduğu bir daireyi haksız olarak davalının kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı ise daireyi dava dışı yükleniciden haricen satın aldığını ve taşınmaza faydalı ve zaruri masraflar yaptığını savunmuştur. Mahkeme davacının iddiasını kabul ederek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalının taşınmaza yaptığı masrafların belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Davalının sunduğu belgeye göre taşınmazın davacının bayiine bırakıldığı ve davacının taşınmazı zilyetliğinin davalı tarafından edinildiği savunulmuştur. Ancak, davacı belgenin sahte olduğunu ileri sürerek hüküm kurulmuştur. Mahkemece yeterli araştırma yapılmadığı için karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak Türk Medeni Kanunu'nun 994. ve 995. maddeleri öne sürülmüştür.
1. Hukuk Dairesi         2007/7530 E.  ,  2007/8861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 22. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/05/2007
    NUMARASI : 2005/275-2007/140

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 14 parsel sayılı taşınmazdaki 18 nolu daireyi, haksız olarak davalının kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, çekişmeli daireyi dava dışı yükleniciden haricen satın aldığını, yüklenici tarafından davacıya teminat olarak dairenin devredildiğini, taşınmaza faydalı ve zaruri masraflar yaptığını, davacının alacağından mahsup edilmesi gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının iddiası sabit görülerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar,  taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 27395 ada, 14 parsel sayılı taşınmazdaki kat irtifaklı binanın 3.kat 180/2858 arsa paylı çatı arası mesken niteliğindeki 18 nolu bağımsız bölümünü 12.8.1999 tarihinde davacının satın almak suretiyle edindiği kayden sabittir. Öte yandan, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı ancak, 10.8.2000 tarihinden itibaren taşınmazı tasarruf ettiği mahkemece belirlenmek suretiyle, davacının çaptan kaynaklanan mülkiyet hakkına değer  verilerek, elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne ilişkin davalının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Diğer  taraftan, davalının kayden davacıya ait çekişme konusu bağımsız bölüme bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde bir kısım zorunlu ve faydalı masraflar yaptığı tartışmasızdır. Türk Medeni Kanununun 994. ve 995. (eski M.K. 907, 908 Md.) maddelerinde öngörülen yasal düzenlemeler gereğince davalının kendisine karşı açılan bir davada ayrı bir davaya konu etmeksizin yaptığını bildirdiği masrafları aynı dava içinde savunma yoluyla istemesi olanaklıdır.
    O halde, yasal bu düzenlemeler gözetilmek suretiyle mahkemece davalının taşınmaza yapmış olduğu masrafların hüküm kapsamına alınması da kural olarak doğrudur.
    Ancak, karar altına alınması gereken masrafların aynı yasal düzenlemeler gereğince ,masrafı yapan davalının iyiniyetli olup olmadığına göre değişeceği ve belirlenmesinin gerekeceği kuşkusuzdur. Oysa, mahkemece davalının durumu üzerinde durulmadığı gibi bu konuda bir araştırma ve inceleme de yapılmış değildir.                                                         
    Kaldı ki;  somut olayda davalının dosyaya sunduğu " Daire Satış Sözleşme Protokolü" başlığını taşıyan 28.7.1999 tarihli belgede; dava konusu taşınmazın dava dışı yüklenici tarafından davacıya teminat olarak devredildiği ve sicil kaydının davacıya intikal ettirilmesine karşın taşınmazın kiraya verilmesi, satılması gibi yetkilerde dahil taşınmaz üzerinde tüm tasarruf işlemlerinde yetkinin davacının bayiine bırakıldığının, davacının imzasını taşıyan bu belge ile kararlaştırıldığı görülmektedir. Esasen, davalı da bu belgeyi imza altına alan  davacının bayii olduğu bildirilen kişiden taşınmazın zilyetliğini edinerek kullandığını savunmuştur.
    Gerçekten de; anılan belgenin sıhhati yönünden hukuken bir sakınca bulunmuyor ise davalının taşınmazda fuzuli şagil olduğu söylenemez. Başka bir ifade ile taşınmazı kullanması sonucu, kötü niyetli zilyedin mülkiyet sahibine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden davalının sorumlu tutulamayacağı kuşkusuz olduğu gibi, davalının iyiniyetli olup olmadığının tespitinin ve buna bağlı olarak taşınmaza yapılan masrafların niteliğinin tespitinin de bu belgenin sıhhatine bağlı olduğu tartışmasızdır.
    Oysa, davacı anılan belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını, sahte olduğunu ileri sürmüştür.
    Ne varki, mahkemece değinilen hususlar bakımından hiçbir araştırma ve inceleme yapılmaksızın eksik soruşturmayla yetinilerek neticeye gidilmiştir.
    Öyleyse, eksik tahkikatla yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.9.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi