18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/20438 Karar No: 2016/11074 Karar Tarihi: 23.05.2016
Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/20438 Esas 2016/11074 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık görevi yapmamak için direnme ve hakaret suçlarından mahkum edildi. Yerel mahkeme kararı temyiz edildi ve Cumhuriyet savcısının temyiz istemi reddedildi. Sanığın temyiz istemine gelince, temyiz nedenlerinin hükmü etkileyecek seviyede hukuka aykırılık olmadığı tespit edildi. Ancak, sanığın adli sicil kaydında yer alan bir kararın tekrar etmeme kuralına uygun olarak dikkate alınmaması ve hak yoksunluğu tedbiri uygulanması konusunda hukuki bir eksiklik bulunduğu belirtildi. Bu sebeplerle hüküm bozuldu ve TCK'nın 58. maddesi uygulanmasına ilişkin fıkrası çıkartılarak, TCK'nın 53. maddesi uygulanmasına ilişkin fıkrası düzeltilerek onanması kararına varıldı. Kanun maddeleri detaylı olarak belirtilmedi.
18. Ceza Dairesi 2015/20438 E. , 2016/11074 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü; 1- Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde; Temyiz isteminin CMUK"un 310. maddesinde yer alan bir aylık süre geçtikten sonra yapıldığı, Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 2- Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle, ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin, sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Sanığın eylemini müştekilere yönelik olarak gerçekleştirdiği iddia ve kabul edilmesine karşın TCK"nın 43/2. maddesi uygulanmamış ise de sanık aleyhine temyiz olmadığı için bu hususun bozma sebebi yapılamayacağı, Ancak; I- Sanığın adli sicil kaydında yer alan ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2010/105 K. sayılı kararının kesin nitelikte olması sebebiyle tekerürre esas alınamayacağının gözetilmemesi, II- TCK"nın 53/1-e maddesinde yer alan hak yoksunluğunun TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca ancak hapis cezası ertelenen sanıklar için uygulanmamasına karar verilebileceği gözetilmemesi ve TCK"nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğunun TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca sanığın altsoyu için koşullu salıverme ile sona ereceğinin gözetilmemiş olması, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi delaletiyle 1412 sayılı Kanunun 322. maddesi uyarınca, I- Hükümde yer alan TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın hükümden çıkarılması, II- Hükümde yer alan 53. maddenin uygulanmasına ilişkin fıkranın “Sanığa hükmedilen hapis cezasının sonucu olarak TCK unun 53/1-2-3. maddesi gereğince (53-1-c maddede yazılı haklardan yoksun kılma halinin sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverilmeye, diğer kişilere yönelik olarak hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 53/1-a-d-e maddesinde yazılı hallerin ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olmak üzere)" şeklinde değiştirilmesi suretiyle, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/05/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.