17. Hukuk Dairesi 2014/14254 E. , 2016/6955 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tapu iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 07.06.2016 Salı günü davalılar vekili Av. ... geldi. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ..."ın ... 237 ... 1 .. ... Blok nolu bağımsız bölümü 7.5.1998 tarihli devir teslim protokolü ile aralarında organik bağ bulunan davalı ..."ya devrettiğini, devrin muvazaalı olduğunun daha önce aynı taşınmaza ilişkin olarak açtıkları ancak hükdüşürücü süre yönünden reddedilen dava ile tespit edildiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufun Borçlar Kanunun 18.maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline, İİK"nun 283/1 maddesinin kıyasen uygulanarak haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesin talep etmiştir.
Davalı borçlu ... ile davalı ... vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, iptali istenen devir protokolünün bizzat davacı bankanın katılımı ve onayı ile yapıldığını, taşınmazın rayiç bedelle alındığını, devir komisyonunun davacıya ödendiğini, davalıların yazlık komşusu olmaları dışında aralarında herhangibir bağ bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davacının takip konusu alacaklarının kesinleştiği, dava konusu devir temlik protokolünün davalılar arasında 7.5.1998 tarihinde düzenlendiği, kat irtifakı yada kat mülkiyeti tapusunun oluşturulmadığı, tasarruf tarihinde rayiç değerinin 40.322 TL olduğu, davalılar arasındaki devrin ise 38.000 TL üzerinden yapıldığı ancak bu bedelin borçlu tarafından bankaya ödendiği, davalılar arasında önceye dayalı tanışıklık olduğu, davalı borçlunun diğer davalı ..."nın banka borcuna kefil olduğu,davalı 3.kişi ..."nın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu, diğer davalının bir süre aynı yerde ikamet ettiği, davalıların ortak iş ilişkisi içinde oldukları, davalıların aynı işyerinde bir süre birlikte çalıştıkları, davalılar arasındaki devir işleminin mal kaçırmak amacıyla yapıldığı ve danışıklı olduğu davalı 3.kişi ..."nın iyiniyet iddiasının kabul edilemeyeceği, davacı tarafından muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu davalılar arasındaki 7.5.1999 tarihli devir temlik protokolü şeklindeki tasarrufun davacının kesinleşen ...İcra Müdürlüğünün 1999/7806 ve 1999/7807 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptali ile davacıya cebri icra yetkisi tanımasına karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava TBK"nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı tarafından muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
Dava konusu taşınmaz davacı banka tarafından üretilen ve satışı yapılan ... projesi kapsamında yer alan taşınmaz olup dava konusu muvazaalı olduğu iddia edilen 7.5.1998 tarihli devir ve temlik protokolü davacı bankanın onayı ile yapılmış ve devir komisyon ücreti davacı banka tarafından tahsil edilmiştir. Yine davacı bankanın davalı 3.kişi ..."ya gönderdiği 3.5.2004 tarihli yazı içeriğinden adına tapu tescil işlemlerinin tamamlanması için gerekli olan vekaletname, nüfus cüzdan fotokopisi, vergi kimlik kartı ve iki resimle ivedi olarak başvurmasının istendiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı ve mevcut delillerden dava konusu tasarrufun davacı bankanın katılımı ve onayı ile yapıldığı dolayısıyla hiç kimse kendi muvazaasına dayalı olarak hak elde edemeyeceğinden eldeki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
Kaldıki dosya kapsamından dava konusu taşınmazın devir protokolündeki bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunmadığı,davalı 3.kişi ..."nın satış bedeli ve devir komisyon ücretini banka havalesi ile ödediği,davalılar arasındaki kefalet ilişkisinin (araç alımına ilişkin)dava konusu tasarruftan sonra yapıldığı, SGK kayıtlarından davalı 3.kişinin borçlunun ve ortağı olduğu şirketin çalışanı olmadığı,bu yöndeki belgelerin davacı bankadaki işlemlerin daha rahat yapılması amacıyla davacı bankanın talebi üzerine düzenlendiğinin sabit olduğu, davalılar arasında yazlık komşusu olmak dışında herhangibir hukuki ve organik bağ bulunmadığı,dolayısıyla davacı tarafından muvazaa iddiasının da ispatlanamaması nedeniyle davanın esastan da reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.