10. Hukuk Dairesi 2020/9565 E. , 2021/9404 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı ile feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ile feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davacının davalı şirketin işletmekte olduğu ...Petrol isimli akaryakıt istasyonunda 17.06.2015 tarihinden itibaren market kasiyeri olarak aylık net 1.500-TL maaşla çalışmaya başladığını, malulen emekli olma ihtimali bulunduğundan ve de emeklilik için 6 ay gibi bir çalışmaya ihtiyacı olduğundan birkaç kez sigorta kaydının yapılıp yapılmadığını sorduğunu, her defasında sigorta kaydının bulunduğu bilgisi verildiğini, davacının rahatsızlığı nedeni ile 05.10.2016 günü tahlil işlemlerini yaptırmak için hastaneye gittiğinde sigorta kaydının olmadığını öğrendiğini, şirket muhasebesi ile görüşmeye gittiğinde işten çıkış verildiği ve herhangi bir şekilde şikayet etmesi ya da dava açması halinde teminat için aldıkları bonoyu işleme koyacakları tehdidinde bulunduklarını ileri sürerek, davacının davalı işveren nezdinde 17.06.2016-05.10.2016 tarihleri arasındaki çalışması nedeni ile sigortalılığının ve hizmetinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın 17.06.2015 tarihinden beri çalıştığını beyan etmekle devamı paragraflar ile sonuç ve istem kısmında 17.06.2016 tarihinden itibaren tesbiti istediğini, öte yandan davacının şirket nezdinde herhangi bir çalışmasının mevcut olmadığını, şirkette bu güne kadar tüm çalışanları ile ilgili bildirimleri süresinde yapmış olup usul ve yasaya aykırı personel çalıştıra gibi bir eylem gerçekleştirmediğini, davacının iş bu dava ile şirketi karalamaya çalıştığını, davacının kızı ...’un işe giriş bildirgesi uyarınca 17.02.2016 tarihinde şirkette market kasiyeri olarak göreve başladığını, görevin ifası boyunca ..."un olağan sayımlarla kasayı teslim alıp yine olağan sayımlarla kasayı teslim ederek kasadan sorumlu benzinlik marketi satış elemanı olarak görev yaptığını, bu görevi devamında bazı günler iş çıkış saatlerinde ya da mesai saatleri içinde babası olan davacı tarafın kızını ziyarete geldiğini, iş bitiminde kızını işten aldığını, şirketin tamamen iyi yaklaşımları karşısında davacı tarafından kötü niyetli iş bu davayı ikame ettiğini, çünkü 09.09.2016 tarihinde market olağan sayımında davacının kızı ..."un 204,27-TL eksik bedel ile kasayı teslim ettiğini, şirketin genel bir yanlışlık olma ihtimaline karşın bu bedeli göz ardı etmişken bu durumu 22.09.2016 tarihinde 2.169,50-TL ve 28.09.2016 tarihinde 4.140,67-TL değerindeki kasa açık bedellerinin takip ettiğini, ekte sunulan belge uyarınca davacının kızı tarafından kabul edilerek imzalandığını, davacının kızından savunma istendiği, savunma vermeyerek 06.10.2016 tarihinde şirketten “özel nedenlerle istifa ediyorum” şeklinde verdiği bir dilekçe ile şirketten ayrıldığını, davacının kızı aleyhine ... 3.İcra Müdürlüğünün 2016/11269 esas sayılı dosyası ile kasadan almış olduğu toplamda 6.495,81-TL bedel üzerinden icra takibine geçildiği ve söz konusu olay hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı Dolandırıcılık büro amirliğine suç duyurusunda bulunulduğunu, açılanan olaylar takibinde davacı babanın kızının işten çıkış tarihini müteakip asılsız iddialardan oluşan huzurdaki davayı şirkete karşı yönlendirdiğini, tüm bu hususlara ek olarak davacı tarafından 1.500-TL ücret karışlığı çalıştığını iddia etmesi de diğer iddiaları gibi asılsız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Feri müdahil vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının 17.06.2015-05.10.2016 tarihleri arasında diğer davalı işyerinde çalıştığının tesbitini istediğini ancak kurum kayıtlarının incelenmesinde davacının belirtilen sürelerde davalı işyerinde sigortalı çalışmasına rastlanılmadığını, bu hali ile kurum kayıtları ile davacının taleplerinin birbirleri ile örtüşmediğini, davaların kamu düzenine ait olup çalışma olgusunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatı gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi, davanın kısmen kabulü ile; davacının davalıya ait 1169346.07 sicil sayılı işyerinde 22/06/2016 - 30/09/2016 tarihleri arasında prime esas asgari kazanç ile çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça muvafakatleri olmadan iddianın genişletildiğini, muvafakat etmedikleri müzekkere cevaplarının gözardı edilmesini talep ettiklerini, dava sonucunun usul ve yasaya aykırı esastan da gerçeği yansıtmayan bu belgelere göre verilmiş olması nedeniyle istinaf taleplerinin kabulünün gerektiğini ve davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Feri müdahil kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın sadece tanık beyanlarına dayalı olarak değil aynı zamanda yazılı belgelerle de ispatlanması gerektiğini, davacının çalışmalarının aralıksız ve kesintisiz olmadığını, dosya münderecatından da davacının işe girişi ve hatta işten çıkışı hakkında net bir bilgiye sahip olmanın mümkün olmadığını, bu esaslara değinilmeden yalnızca eksik tanık beyanlarına itibar edilmesinin kanuna aykırı olduğunu belirtmiştir.
B-BAM KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle HMK"nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili ile feri müdahil Kurum vekili istinaf talebindeki gerekçeleriyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Hizmet tespiti davalarının amacı, hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Mahkeme tarafından davacının davalıya ait 1169346.07 sicil sayılı işyerinde 22/06/2016 - 30/09/2016 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de verilen karar, eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Somut olayda; davacının davalı şirkete ait akaryakıt istasyonunun marketinde kasiyer olarak çalışırken dava dışı ... A.Ş. tarafından işyerine otogaz teslimi ile dava dışı ...Simit Unlu Mamüller Ltd.Şti. tarafından ise işyerine simit,poğaça vs. ürünlerin teslimine ilişkin sevk irsaliyelerinin bir kısmında davacı ad ve imzasına teslim edildiği görülmekle birlikte yapılan teslimlere ilişkin belgelerle ilgili olarak davalı şirketin,teslim saatlerinin davacının kızı olan ve aynı işyerinde dava konusu dönemde çalışıyor olan ... ‘un çalışma saatlerine denk geldiği ve davacının kızı tarafından davalı şirkete karşı delil oluşturulduğu yönündeki itirazlar karşısında Mahkemece,adı geçen şirketlere,ürünlerinin davalı şirkete,hangi şekilde,hangi usulle teslim edildiği sorulmalı, davalı şirketin, davacının kızı ... hakkında işyerinde kasa noksanlığı nedeniyle hakkında ... Cumhuriyet Savcılığı Dolandırıcılık büro amirliğine ""Hırsızlık, Güveni Kötüye Kullanma ve Dolandırıcılık"" suçlarından dolayı suç duyurusunda bulunduğu,söz konusu kasa noksanı ile ilgili ... 3. İcra Müdürlüğünün 2016/11269 esas sayılı dosyası üzerinden 6.495,81 TL bedel üzerinden icra takibine geçildiği belirtilmekle,savcılık dosyası ile icra takip dosyası celbedilmeli, davacı, davalı ve bordro tanıklarının beyanlarının birbirleriyle çelişkili olmasına rağmen bu çelişkinin giderilmediği görülmekle bu tanıklar yeniden dinlenerek tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, dava konusu dönemde davacının çalışmalarının gerçek olup olmadığının belirlenmesi bakımından aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, belirdiği takdirde, yeni dinlenecek tanık anlatımları arasındaki çelişkiler de giderilmeli, bu şekilde davacının çalışmasının varlığı ve süresi konusunda toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı ile feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK"nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 30.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.