Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucunda Ç.Köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 89, 171 ada 1, 185 ada 14, 156 ada 12, 168 ada 2 parsel sayılı 3.719.43, 108.42, 1.893.09, 43.01 ve 179.39 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tam paylı olarak, 110 ada 8 parsel sayılı 1397,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 1/2 payı, 202 ada 1 parsel sayılı 96,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 1/5 payı davalı E.. A.. adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacılar H.. E.. ve arkadaşları miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak davalı adına oluşan tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece taşınmazların davacının babasından kaldığı, yirmi yılı aşkın süredir davalının zilyetliğinde bulunduğu gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı Hasan ait iken ölümüyle tüm mirasçılarına kaldığı, mirasçıları arasında usulüne uygun bir paylaşmanın bulunmadığı taşınmazlar başına yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla sabit olduğu, diğer bir anlatımla mirasçılar arasında elbirliği mülkiyeti hükümlerinin geçerli olduğu, mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin işlemeyeceği, hal böyle olunca murisin ölümüyle taşınmazların davacının babası Müştak (kök murisin oğlu) tarafından ve Müştak"ın ölümüyle de davalı tarafından kullanılmasının tüm mirasçılar adına olduğunun kabulü gerektiğinden davacıların davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazların davacıların payı oranında adlarına tesciline, geri kalan payların davalı üzerinde bırakılmasına ayrıca çekişmeli 171 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evin kök murisin ölümünden sonra davalı tarafından yapıldığı bildirilmekle anılan taşınmazın beyanlar hanesinde evin davalıya ait olduğunun gösterilmesine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulu ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 06.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.