Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13025
Karar No: 2016/6947
Karar Tarihi: 07.06.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13025 Esas 2016/6947 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/13025 E.  ,  2016/6947 K.
"İçtihat Metni"



Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 07/06/2016 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ..."nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı üç adet taşınmazı 31.8.2010 tarihinde davalı ..."a, adına kayıtlı iki taşınmazı 12.11.2010 ve 24.11.2010 tarihlerinde davalı ..."ne, adına kayıtlı iki taşınmazdan birini 10.09.2009 tarihinde davalı ..."e, ..."ın 28.12.2009 tarihinde davalı ..."a, ..."in 09.08.2010 tarihinde davalı ..."a, onun da 04.11.2010 tarihinde davalı ..."na, diğer taşınmazı da 26.01.2010 tarihinde davalı ..."e, ..."ında 09.02.2011 tarihinde davalı ..."a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. 11.02.2013 tarihli dilekçesi ile borçlunun 12.11.2010 tarihinde davalı..."ye sattığı taşınmazın anılan şirket tarafından 18.05.2011 tarihinde borçlunun eşi ..."ye, ..."nun 02.07.2012 tarihinde ..."a, ..."ın 08.08.2012 tarihinde ..."e, onunda 22.11.2012 tarihinde ..."e, yine borçlunun 24.11.2010 tarihinde davalı ..."ye sattığı taşınmazın anılan şirket tarafından 18.05.2011 tarihinde borçlunun eşi ..."ye, ..."nun 02.07.2012 tarihinde ..."a, ..."ın 08.08.2012 tarihinde ..."e sattığını belirterek son malik olarak ... ve ..."in davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacı tarafından tarafları ve konusu aynı olan dava açıldığından eldeki davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, davacı hakkında takip konusu alacakla ilgili tefecilik suçundan devam eden soruşturma olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, müvekkilinin 03.11.2010 tarihinde sattığı taşınmazın bedeli ile dava konusu taşınmazı 04.11.2010 tarihinde iyiniyetle aldığını, müvekkilinin borçludan sonraki dördüncü malik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., dava konusu evi borçludan 50.000 TL bedelle aldığını altı ay oturduktan sonra borçluya 45.000 TL"ye geri sattığını 2010 yılı 3 ayda borçludan 45.000 TL"lik senet ve bir büro aldığını, senet ödenmediği için mahkemeye verdiğini, ancak davanın düştüğünü, borçlunun kendisini de dolandırdığını, büroyu davalı ... üzerine yapıp satılığa çıkardıklarını ... kendi parasını aldıktan sonra kalanı kendisine vereceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dahili davalılar ... ve ... vekili, dava konusu taşınmazların 2011/5962 ve 6275 sayılı takip dosyalarındaki 15.6.2011 tarihli ihaleden dava dışı ... tarafından alınarak müvekkillerine satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar savunma yapmamıştır.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davalı 3.kişilerin iyiniyetli alıcılar olduğu, aldıkları taşınmazların bir kısmını kiraya vermeleri bir kısmında oturmaları nedeniyle satışların mal kaçırmaya yönelik muvazaalı olmadığı, gerçek satışlar olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için,davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278. 279. ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,dava konusu ... ada ... parsel ... nolu bağımsız bölümle ilgili olarak davalı ..."ın kötüniyetli olduğunun davacı tarafından ispatlanamamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Somut olayda dava konusu dava konusu ... ada ... parsel nolu taşınmaz takip konusu 23.8.2010 tarihli borçtan önce 10.9.2009 tarihinde davalı borçlu tarafından davalı ..."e, ... tarafından 28.12.2009 tarihinde davalı ..."a, ... tarafından 9.8.2010 tarihinde davalı ..."a,onun tarafından da 4.11.2010 tarihinde davalı ..."na satılmıştır.Bu parsel yönünden dava koşulu olan iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması koşulu gerçekleşmediğinden davalı borçlu ... ile diğer davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın önkoşul yokluğundan reddine ,kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine AAÜT"nin 7/2 maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
Borçlu ile davalı ... arasındaki 31.8.2010 tarihli tasarruflar yönünden borçlunun aynı gün üç adet dükkan niteliğindeki taşınmazını aynı kişiye satması,anılan taşınmazlardan ... nolu dükkanın bilirkişi tarafından belirlenen 18.000 TL rayiç değerine rağmen 70.000 TL ipotek ,60.000 TL hacizle birlikte 29.000 TL"ye, ... nolu dükkanın bilirkişi tarafından belirlenen 45.000 TL rayiç değerine rağmen 70.000 TL ipotek ,60.000 TL hacizle birlikte 6.500 TL"ye, 1 nolu dükkanın bilirkişi tarafından belirlenen 62 .000 TL rayiç değerine rağmen 100.000 TL ipotek ,60.000 TL hacizle birlikte 16.000 TL"ye satılması yani taşınmazların rayiç değerinin(125.000 TL olmasına rağmen) çok üzerinde bir bedelle (471.500 TL"ye satın alınması)satılması hayatın olağan akışına uygun olmadığından davalılar ... ile ... arasındaki dava konusu 31.8.2010 tarihli tasarrufların İİK"nun 280/1 madde gereğince davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir.
Davalı borçlu ... ile ... arasındaki ...ada ... parsel ... nolu büronun 12.11.2010 ve ... ada ... parsel ... nolu büronun satışına ilişkin 24.11.2010 tarihli tasarruflar yönünden ise ;anılan taşınmazlar davalı ... tarafından borçludan alındıktan sonra 4 nolu büro 18.5.2011 tarihinde dava dışı borçlunun eşi ..."ye, ... tarafından 2.7.2012 tarihinde ..."a, ... tarafından 8.8.2012 tarihinde ..."e, ... tarafından da 22.11.2012 tarihinde ..."e satıldığı, yine 5 nolu büro 24.11.2010 tarihinde davalı M... tarafından borçludan alındıktan sonra 18.05.2011 tarihinde borçlunun eşi ..."ye, ... tarafından 02.07.2012 tarihinde ..."a, ... tarafından 08.08.2012 tarihinde ..."e satıldığı belirtildiğinden anılan taşınmazlara ilişkin 18.05.2011, 02.07.2012, 08.08.2012 ve 22.11.2012 tarihli tapu satış senetleri ile taşınmazların borçludan sonraki tüm maliklerini gösterir tedavül kayıtları istenerek İİK"nun 282. maddesi gereğince ... ve ..."ın davaya dahil edilmesi (arada başka malik varsa onlarda)adlarına duruşma gün ve saatini belirtir davetiye çıkarılması, bildirecekleri delillerin toplanması; dava konusu ...ve ...nolu büroların icra ihalesi sonucu ... tarafından alınarak dahili davalılar ... ve ..."e satıldığı savunulduğundan bu konudaki savunma da değerlendirilerek taraf teşkilinin sağlanması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek dava konusu ... ve ...nolu bürolar yönünden dava konusu tasarrufların İİK"nun 278, 279, 280, 283/2 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
Davalı borçlu ... ile ... arasındaki dava konusu ... ada ... parsel ... nolu büronun satışına ilişkin 26.1.2010 tarihli tasarruf yönünden; anılan taşınmaz yönünde tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen bedel arasında misli fark bulunmamakla birlikte davalı ... anılan taşınmazı, borçluya iade ettiği evin bedeli olarak 45.000 TL senetle birlikte yani alacağına mahsuben aldığını beyan ettiğinden ve adı geçen davalılar arasında yine 10.09.2009 tarihli taşınmaz satışı bulunduğundan davalı ..."ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu anılan taşınmaz yönünden 26.01.2010 tarihli tasarrufun İİK"nun 280/1 madde gereğince iptaline, anılan taşınmaz 09.02.2011 tarihinde davalı ... tarafından iyiniyetli davalı ..."a satılmış olmakla davalı ... hakkındaki davanın bedele dönüşmesi nedeniyle taşınmazın elden çıkarıldığı tarihteki bilikişi tarafından belirlenen 8.000 TL tazminatın davacının dava konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak davalı ..."ten alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi