10. Hukuk Dairesi 2020/10287 E. , 2021/9403 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2018/1570-2020/887
İlk Derece
Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi
No : 2016/226-2018/245
Dava, prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; davacının, davalı şirkete ait işyerinde 01.01.2005 – 30.05.2014 tarihleri arasında genel müdür sıfatıyla çalışmalarında prime esas kazanç tutarının tespitini istenmiştir.
II- CEVAP
Davalı ... Kablo San. Tic. Ltd. Şti. vekili; cevap dilekçesi vermemiştir.
Fer"i Müdahil SGK Başkanlığı vekili; davacının 2014 yılı mayıs ayındaki ücretinin 3.450,00 TL bildirildiğini, davacı yanın son ücretinin net 10.000,00 TL olduğunun eşdeğer yazılı belgelerle kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III- MAHKEME KARARI
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda "Davanın reddine," karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; düzenli bankaya yatan maaş farklarının maaş açıklaması ile yatırılmayacağını, düzenli yatan paraların yazılı delil hükmünde olduğunu, 20.08.2007 tarihli ..."na hitaben davalı şirketin yazısındaki 6.500,00 TL maaş aldığına dair belgenin yazılı delil niteliğinde olduğunu, davacının elektrik mühendisi olup genel müdür sıfatıyla çalıştığını, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi içtihatları doğrultusunda dosyadaki tanık beyanları ve emsal ücretin delil niteliğinde bulunduğunu, davanın ispatlandığını beyan ederek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddin" karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili istinaf sebeplerini tekrarla, kararın bozulmasını talep etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlığını taşıyan 80. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ve 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrasında, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır.
Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.
Önemle belirtilmelidir ki bu tür davalarda senetle kanıtlama zorunluluğu yönünden brüt ücretin esas alınması gerekmekte olup öngörülen parasal sınırları aşmayan ücret alma iddialarında, dönemsel sigorta primleri bordroları ile aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirimleri yapılan sigortalıların bilgi ve görgülerine başvurulmalı, ilgili meslek örgütlerinden ücret araştırması yapılmalı, toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Eldeki dosya kapsamına göre; davacı adına gelen banka kayıtları,Kuruma bildirilen aylık hizmet bildirgeleri ile dava konusu dönemin bir kısmına ilişkin işveren tarafından dosyaya ibraz edilen ücret hesap pusulaları incelendiğinde, ... ve ... Bankası nezdindeki davacı adına bulunan hesap numaralarına dava konusu dönemin bir kısmında,aynı ay içinde hem maaş ödemesi adı altında hem de şirket adına davacının hesabına para yatıran kişinin adının açıklama olarak yazıldığı şekilde ödemelerin olduğu, ancak bu şekilde davacı adına yapılan ödemelerin Mahkemece yeterince irdelenmediği,öte yandan davalı işverence ücret hesap pusulalarının eksik olarak ibraz edildiği bu nedenle tüm dava konusu döneme ilişkin incelemenin eksik yapıldığı anlaşılmakla,Mahkemece davalı işverenden dava konusu tüm döneme ilişkin davacıya ait ücret hesap pusulalarının ibrazının istenmesi,gerekirse şirket kayıtları üzerinde inceleme yetkisi verilmek üzere bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılması,gerekli görülmesi halinde başkaca banka kayıtlarının varlığının da araştırılması suretiyle elde edilecek sonuç ve tüm dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.