Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16653
Karar No: 2016/6939
Karar Tarihi: 07.06.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/16653 Esas 2016/6939 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/16653 E.  ,  2016/6939 K.
"İçtihat Metni"



Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 07.06.2016 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacı ve diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, dava konusu taşınmazlarını diğer davalı ..."e devrettiğini, yargılama sırasında taşınmazın ..."e devredildiğinden dahili davalı yapılarak, tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazları raiç bedellerini ödeyerek iyiniyetle satın aldığını, daha sonra diğer davalı ..."e satıldığını, davacının alacağının gerçek olmadığını, aciz belgesi sunulmadığını haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, taşınmazın iyiniyetle ve işyeri açmak amacı ile alındığını ve amacına uygun olarak kullanıldığını belirtmiştir.
Davalı borçlu, duruşmada taşınmazların davalı ... tarafından zorla elinden alındığını beyan etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların bedelinin davalı ... tarafından ödenerek satın alındığı ve daha sonra ..."e satıldığı, dava dışı şirkete kiraya verildiği, satışların gerçek olduğu ve davacının davasını kanıtlamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK"nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK"nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır.
Somut olaya dönüldüğünde, borçlu hakkında takibin kesinleştiği borçlu adresinde hacizlerin yapıldığı 07.03.2013 tarihinde aciz belgesinin alındığı sabittir. Dava dayanağı iptali istenilen tasarruf ise borcun doğumundan sonra 25.01.2012 tarihinde gerçekleşmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi sonunda taşınmazın satış bedeli ile raiç bedeli arasında fark olmadığı tesbit edilmiştir.Ancak borçlu tarafından 28.91.2913 tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği 2013/11610 sayılı soruşturma dosyasındaki şikayet dilekçesinde, davalı ... ve dava dışı ... isimli şahısları ticari ilişki ve araç kiralama nedeni ile tanıdığını, bu şahısların senin borcun var alacaklılarına gitmesin haciz konulmasın diye kendi üzerlerine devretmelerin istediğini, taşınmazların satış gibi gösterildiğini gerçek olması için paraların kendi adına bankaya yatırıp aynı gün çekilip tekrar ..."in hesabına yatırıldığını belirterek şahıslardan şikayetçi olmuştur. Tanık olarak dinlenen ..., borçlunun emlak işlerin takip ettiğini, tapu işini olduğunu söylediğini alımmı-satımmı yapıyorsun diye sorduğunda, her ikisinide olmadığını problemleri olduğunu yerini emaneten başkasının eline geçmesin diye emanet için bir kişiye verdiğini söylediğini, kendisinin de sorun olabileceğini belirttiğini tapuda para alışverişi olmadığını beyan etmiştir.
Borçlu tarafından verilen şikayet dilekçesindeki iddiaları ve bu iddiaları teyid eden tanık anlatımları dikkate alındığında borçlu ile davalı üçüncü kişi ..."in önceden tanışıklıkları olduğu ve borçlunun mali durumu hakkında bilgi sahibi olduğu sabittir. Bu halde İİK"nun 280.maddesi gereğince borçlunun alacaklılarından ızrar kastını bildiği anlaşılan davalı üçüncü kişi ... yönünden davanın kabulüne, dördüncü kişi ..."in kötü niyet kanıtlanmadığından davanın İİK"nun 283/1 maddesi gereğince bedele dönüşerek taşınmazın üçüncü kişinin taşınmazı elden çıkardığı 14.08.2012 tarihindeki gerçek değeri kadar alacak ve ferilerini geçmeyecek kadar tazminatla sorumlu tutulması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi