19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12664 Karar No: 2016/2111 Karar Tarihi: 17.02.2016
1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12664 Esas 2016/2111 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, 1219 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan mahkum edilmiştir. Yargıtay 15. Ceza Dairesi'nin 2014/4839 Esas sayılı dosyası ile bu davada incelenen esasın birbirleriyle hiçbir bağlantısı olmadığı belirtilmiş ve temyiz isteği reddedilmemiştir. Yargılama sürecinde vicdani kanıt oluşturacak belgeler incelenmiş, sanığın suçu işlediği kanıtlanmış ve suçun doğru şekilde nitelendirildiği belirtilmiştir. Ancak, sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyetin kanunen sonucu olarak hak yoksunluklarına hükmedilmesi ve bir odanın davaya katılması konusunda hüküm uygulaması kanuna aykırı olduğu için karar bozulmuştur. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi, ve Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı kararıdır.
19. Ceza Dairesi 2015/12664 E. , 2016/2111 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2014/4839 Esas sayısı ile incelemeyi bekleyen aynı yerel mahkemenin 2011/183 Esas sayılı dosyasına konu eylem ile incelenmekte olan dosya arasında şahsi, fiili ve hukuki bağlantı bulunmadığı ve her iki eylemin bağımsız eylemler olduğu cihetle tebliğnamenin bu yöne ilişkin bozma isteyen düşüncesine iştirak olunmamıştır. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, 1-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 2-Suçtan doğrudan doğruya zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma hakkı bulunmayan ... Odası" nın katılmasına karar verilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına", ibaresi yazılmak ve hükümden “vekalet ücretine ilişkin" bölüm çıkartılmak suretiyle başkaca yönleri Kanun"a uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.