12. Ceza Dairesi 2020/875 E. , 2021/474 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama, hakaret, genel güvenliğin kasten
tehlikeye sokulması
Hüküm : 1- Katılan sanık ..."nun, diğer katılan sanık ..."e yönelik taksirle yaralama suçundan TCK"nın
89/1, 62/1, 51/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Katılan sanık ..."ün, diğer katılan sanık ...
..."a karşı hakaret suçundan; beraat
3- Katılan sanık ... hakkında genel güvenliğin kasten
tehlikeye sokulması suçundan hüküm verilmesine yer
olmadığına
Taksirle yaralama suçundan katılan sanık ...’nun mahkumiyetine, hakaret suçundan katılan sanık ...’ün beraatine ilişkin hükümler ile genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan katılan sanık ... hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin karar, katılan sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan sanık ... müdafinin 29/08/2016 tarihli dilekçesinin içeriğine göre vaki temyiz isteminin; katılan sanık ... hakkında taksirle yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile diğer katılan sanık ... hakkındaki hakaret suçundan beraat, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına, tehdit suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara yöneldiği, bu itibarla katılan sanık ... hakkında diğer katılan sanık ..."ya karşı mala zarar verme suçu ile ilgili hükme karşı temyiz isteminin bulunmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara yönelen itirazın merciince incelenerek karara bağlandığı belirlenmekle, diğer hususlar ile sınırlı olarak yapılan incelemede:
1- Katılan sanık ... hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan, hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Hüküm kurulmasına yer olmadığına (karar verilmesine yer olmadığına) ilişkin kararın CMK"nın 223/1. maddesinde belirtilen hüküm türleri arasında yer almaması sebebiyle temyiz kabiliyetinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Katılan sanık ... hakkında diğer katılan sanık ..."a karşı hakaret suçundan beraatine dair hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesiyle katılan sanık ... hakkında ..."a karşı hakaret suçundan kamu davası açıldığı, hükmü temyiz eden katılan sanık ..."ya karşı hakaret suçundan açılan bir kamu davası bulunmadığı, katılan sanık müdafinin, tesis edilen beraat hükmünü temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından, katılan sanık müdafinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
3- Katılan sanık ..."nun, diğer katılan sanık ..."e yönelik taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine dair hükme yönelen temyiz isteminin incelenmesine gelince:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık ... müdafinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1189 Esas, 2018/377 Karar sayılı ilamında ve benzer nitelikli kararlarında belirtilen; ""1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanununun, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 326. maddesinin 4. fıkrası uyarınca aleyhe değiştirme yasağı münhasıran “cezalar” ile ilgili ve sınırlı olup fiilin nitelendirilmesinde ve suç adının belirlenmesinde geçerli değildir. Yargıtayca suç niteliğinde yanılgıya düşüldüğü saptandığında, aleyhe temyiz bulunmasa bile, cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak şartıyla hükmün bozulmasına karar verilmelidir. Zira Yargıtayca yol göstermek ve uygulamada birliği sağlamak amacıyla eleştiri ile yetinilerek aleyhe temyiz olmadığı vurgulanmak suretiyle hükmün onanması hâlinde, 5275 sayılı CGTİHK"nın 5. maddesi uyarınca mahkemece kesinleşen cezaya ilişkin hükmün, cezanın infazı için Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecek olması, eleştirinin hükümde dikkate alınamaması ve infazının söz konusu olmaması nedenleriyle farklı sonuçlara sebebiyet verebilecektir. Aksinin kabulü, sanığın mahkûmiyeti ile zamanaşımı, süreli veya süresiz olarak bir kamu görevini üstlenmekten yoksun bırakılma, seçme ve seçilme hakkının kaybı gibi hak yoksunluklarının yanında, muhtemel bir genel veya özellikle de özel af hâllerinde eşitlik ilkesi ile hak ve adalet duygusuna da uygun düşmeyen sonuçlarla karşılaşmasına neden olabilecektir."" şeklindeki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, Yargıtayca suç niteliğinde yanılgıya düşüldüğü saptanığında, sanık aleyhine temyiz bulunmasa dahi kazanılmış hak gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmelidir.
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde yapılan incelemede; katılan sanık ... ile katılan sanık ...’ün olay tarihinde aynı sokakta ikamet ettikleri, katılan sanık ...’nun sahibi olduğu siyah pitbull cinsi melez köpeğini gece saat 00:30 sıralarında sokakta gezdirdiği sırada, komşusu ... ile karşılaştığı, ...’ün iki küçük köpeğine ve tanık olarak dinlenen, aynı sokakta ikamet eden ... ...’un köpeğine pitbull cinsi köpeğin daha önceden saldırması nedeni ile ..."yu “köpeğine sahip çıkması ve başıboş bırakmaması” hususunda uyardığı, bunun üzerine başlayan tartışma sırasında ..."nun, ..."e hakaret ettiği ve yanında bulunan köpeğine ..."e saldırması hususunda “tut” komutu vererek işaret ettiği ve bu hususun tanık olarak kollukta ifadesi alınan ...’ün eşi ... tarafından da teyit edildiği, komutu alan köpeğin ..."ün elini ısırarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu, ... ile aynı binada ikamet eden komşusu katılan sanık ...’ın da gürültüler üzerine dışarıya çıktığı ve kavgaya karıştığı, tanık ifadelerine göre ...’ü kovaladıkları, evine giren ...’ün elinde bulunan tüfek ile dışarıya çıktığı ve ...’nun evine doğru bir el ateş ettiği, ...’nun evinin camının kırıldığı ve balkonda bulunan köpeğinin tüfekten çıkan saçma taneleri ile kuyruğunun koparak yaralandığı olayda; katılan sanık ..."ya yüklenen eylemin kasten yaralama suçunu oluşturduğu, TCK"nın 6/1-f-4 maddesi uyarınca silahtan sayılan köpeğini katılan ...’ün üzerine salarak gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında hüküm kurulurken TCK 86/1, 86/2, 86/3-e maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülüp, fiilin "taksirle yaralama" suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına; 21.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.