8. Hukuk Dairesi 2016/15831 E. , 2019/11497 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı 3. kişi vekili, 23.01.2015 tarihinde haczedilen malların müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek, istihkak iddialarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, dava konusu haczin borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste gerçekleştirildiğini, haciz yapılan otelin iki şirket tarafından birlikte işletildiğini, mülkiyet karinesinin müvekkili lehine olduğunu, mahcuzların öncesinde farklı bir takip dosyası üzerinden dava dışı Vertia... Şirketinin borcu nedeni ile haczedildiğini, üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunduğu malların bu şirkete ait olduğunu açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, haciz adresinin borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan adresi olduğu, üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğu, borçlu şirketin alacaklılardan mal kaçırmak gayesi ile üçüncü kişi şirket üzerinden faaliyetlerine devam ettiği, muvazaalı işlemlerin alacaklıların haklarını etkilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir,
Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Mahkeme dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre; her ne kadar dava konusu haciz borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan otel adresinde gerçekleştirilmiş ise de, üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında takip tarihinden önce 01.04.2014 tarihinde 2014-2015 sezonu için otelde konaklayacak müşterileri kapsayacak şekilde işletme sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme uyarınca otelin tüm birimlerinin borçlu şirket tarafından işletilmesinin, müşterilerle ilgili hizmet giderlerinin borçlu şirket tarafından karşılanarak üçüncü kişi şirkete fatura edilmesinin, bunun karşılığında da borçlu şirkete otel cirosundan pay verilmesinin kararlaştırıldığı, anılan sözleşmenin takip tarihinden önce üçüncü kişi şirketçe Noter ihbarnamesi ile tek taraflı olarak feshedildiği, üçüncü kişi şirketin borçlu şirketten önce kurulduğu, borçlu şirketin tek ortağının, 22.11.2013-22.11.2014 tarihleri arasında üçüncü kişi şirkete dışardan müdür olarak atandığı, ancak tek başına imza yetkisinin bulunmadığı, üç kişilik temsil heyeti ile birlikte müşterek imza ile iş görebildiği, üçüncü kişi şirket vekilinin borçlu şirketin aralarındaki işletme sözleşmesi uyarınca faaliyette bulunması ve otele müşteri getirebilmesi için bazı yetkilere ihtiyacı olduğunu, bu nedenle ortağına bu şekilde yetki verilmesi gerektiğini beyan ettiği, tüm bunlardan ayrı olarak davalı alacaklı vekilinin dava konusu haciz esnasında ve cevap dilekçesinde açıkça mahcuz otel demirbaşlarının dava dışı Vertia... Şirketine ait olduğunu beyan ettiği, davalı alacaklının tanığı olarak dinlenilen üçüncü kişi şirketin finans müdürünün de oteldeki tüm demirbaşların üçüncü kişi şirket tarafından satın alındığını, otel eşyalarının hiç birinde borçlu şirketin hakkının olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular ile davacı üçüncü kişi şirket ile davalı alacaklı arasında mahcuzların borçlu şirkete ait olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmadığı da gözönüne alınarak, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nin 366. ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.