Esas No: 2021/23406
Karar No: 2022/2462
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/23406 Esas 2022/2462 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın konut dokunulmazlığının ihlali ve hakaret suçlarından mahkumiyeti karara bağlanmıştır. Ancak mahkeme kararı Yargıtay denetimine uygun bir şekilde açıklanmadığından ve bazı hukuki eksiklikler bulunduğundan, karar bozulmuştur. Bozma sebepleri şunlardır:
1. Suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında bulunan konut dokunulmazlığının ihlali ve hakaret suçları, uzlaşma kapsamına girmeyen kamu malına zarar verme suçuyla birlikte işlenmiştir. Bu nedenle uzlaşma hükümleri uygulanamaz. Ancak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde, sanığın farklı mağdurlara karşı işlediği konut dokunulmazlığının ihlali ve hakaret suçlarından uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre karar verilmesi zorunludur.
2. Mahkeme kararının gerekçe bölümünde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmemesi, delillerin tartışılmaması ve hangi mağdura yönelik ne şekilde hakaret edildiğinin belirtilmemesi gibi eksiklikler bulunmaktadır.
3. İddianamede sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçunda TCK’nın 35. maddesinin uygulanması talep edildiği halde, sanığa TCK’nın 35. maddesinin uygulanmaması ihtimaline binaen ek
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın 19/04/2019 tarihli vd. sunduğu dilekçelerindeki anlatımından temyiz başvurusu ile birlikte eski hale getirme isteminde de bulunduğunun anlaşılmasına, eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olmasına göre, mahkemenin 2018/43 Esas, 2019/8 Karar sayılı, 13/05/2019 tarihli ve 23/09/2019 tarihli ek kararlarının kaldırılmasına karar verilerek; karar tarihinde Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunan sanığa hükmün 10/01/2019 tarihinde yüze karşı tefhim edildiği, ancak cezaevinde bulunan sanığa yapılan yasa yolu bildiriminde, CMK'nın 263. maddesine göre yasa yolu başvurusunun gerçekleştirileceğinin belirtilmemesi nedeniyle, sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Tekerrüre esas sabıkası bulunan ve bozmadan önceki kararda mükerrirlik hükümleri uygulanan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında bulunan 5237 sayılı TCK’nın 116/4. ve 125/1. maddelerinde düzenlenen konut dokunulmazlığının ihlali ve hakaret suçlarının, uzlaşma kapsamına girmeyen TCK’nın 152/1-a. maddesinde düzenlenen kamu malına zarar verme suçu birlikte işlenmesi nedeniyle, 5271 sayılı Kanun'un 253/3. maddesinde “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” hükmü uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak hüküm tarihinden sonra 24/10/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasına ''birlikte'' ibaresinden sonra gelmek üzere ''aynı mağdura karşı'' ibaresinin eklenmesi de nazara alınarak, somut olayda farklı mağdurlara karşı işlenen konut dokunulmazlığının ihlali ve hakaret suçlarından uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, CMK'nın 34/1, 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay'ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, hakaret suçundan kurulan hüküm yönünden sanığın hangi katılana yönelik ne şekilde hakaret ettiği belirtilmeden yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulması,
3- İddianamede sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçunda TCK’nın 35. maddesinin uygulanması talep edildiği halde, sanığa TCK’nın 35. maddesinin uygulanmaması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilerek CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,
4- Sanığın kısa kararın açıklandığı 10/01/2019 tarihli oturumda, hakkında lehe hükümlerin uygulanmasına dair isteğinin, 5237 sayılı TCK'nın 50. maddesi uyarınca tayin olunan kısa süreli hapis cezasının seçenek tedbirlere çevrilmesi talebini de içerdiği halde, hakaret suçundan kurulan hüküm yönünden (TCK'nın 50/2. maddesi uyarınca aynı Kanunun 50/1-a. bendi hariç olmak üzere), bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.