14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2838 Karar No: 2015/10065 Karar Tarihi: 09.11.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/2838 Esas 2015/10065 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/2838 E. , 2015/10065 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/06/2014 NUMARASI : 2014/142-2014/650 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.03.2014 gününde verilen dilekçe ile miras ortaklığına temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK"nun 640/3. maddesi uyarınca murisin 30.03.1989 tarihinde vefatı üzerine mirasçılarına intikal eden kooparatif ortaklığının işlemlerinin takibi için terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne, mirasçılardan ..."ın terekeye temsilci atanmasına karar verilmiş, karar davalılardan ... tarafından tereke temsilcisinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu"nun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) içinde uygulanır. Türk Medeni Kanunu"nun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazlar ve vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. Türk Medeni Kanunu"nun 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesi"ne, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan Asliye Mahkemesi"ne aittir. (TMK"nın 397. madde) Bu nedenlerle miras ortaklığı temsilcisinin (TMK"nın 640/3. madde) şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle yukarıda değinilen Yasa maddelerindeki emredici kurallar çerçevesinde değerlendirilip, gereği yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesi gerektiğinden dilekçenin görev yönünden reddi ile mahalli mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tereke temsilcisinin şahsına yönelik temyiz itirazlarına ilişkin dilekçesinin görev yönünden reddi ile dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 09.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.