Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17463 Esas 2018/1905 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17463
Karar No: 2018/1905
Karar Tarihi: 09.04.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17463 Esas 2018/1905 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalının, davacı aleyhine bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesi nedeniyle icra takibi başlattığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, mahkeme davacının sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını ancak kefilin sorumlu olacağı azami miktar ve kefalet tarihinin yer almadığını belirterek, kefil olan davacının sözleşmeden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Temyiz edilen karar ise usul ve kanuna uygun bulunarak, davalının tüm itirazları reddedilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 488, Madde 489, Madde 490.
19. Hukuk Dairesi         2016/17463 E.  ,  2018/1905 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davalının davacı aleyhine bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesi nedeniyle icra takibi başlattığını, davacının söz konusu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını ancak sözleşmede kefilin sorumlu olacağı azami miktar ve kefalet tarihinin yer almadığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek, davacının icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile takibin davacı açısından iptaline ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan bila tarihli bankacılık hizmetleri sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, ancak sözleşme ve başvuru formunda kefalet limiti, kredi kartı limiti yer almadığından kefil olan davacının sözleşmeden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, takibin davacı yönünden iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 09/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.