Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında; “dava konusu taşınmazları da içeren miras payının Halise tarafından 1976 yılında davacıların miras bırakanı olan kardeşi Kamil’e satılarak zilyetliğinin devredildiği, keşifte dinlenen davalı tanıkları, özellikle 1976 tarihli senedin tanığı olduğunu beyan eden Mehmet beyanı ve tüm dosya kapsamı ile belirlenmiş olup bir an için böyle bir satış yapılmadığı kabul edilse dahi, 1980 yılı itibarı ile Ali terekesine karşı üçüncü kişi durumunda olan Meryem’e, tüm mirasçıların muvafakatı olmadan yapılan pay satışı geçersiz olduğundan daha sonraki tarihte, varlığı dosyada bulunan 1985 tarihli senet ile kanıtlanan bağışlamaya ve taşınmazların zilyetliğinin devredilmiş olmasına göre davacının miras bırakanı olan Halise’nin miras payının davalı tarafa geçtiğinin kabulü zorunlu bulunduğundan dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile davanın kabulüne yerine davanın reddine, taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine çekişmeli 141 ada 1, 3, 12, 13; 142 ada 3, 4, 10 ve 144 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı M.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 05.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.