20. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/6406 Karar No: 2019/413
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/6406 Esas 2019/413 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, çekişmeli taşınmazın bir kısmının kendilerine ait olduğunu ancak ağaçlandırma sahası olarak kullanıldığı için tespit edilmediğini iddia etmişlerdir. Mahkeme bilirkişi raporuna göre çekişmeli yerin ağaçlandırma sahası kapsamında olmadığına karar vermiştir. Karar temyiz edilmiştir. Kararın düzeltilerek onanmasına ve çekişmeli yerin kalan kısmının yüzölçümü ve vasfı ile adına tapuya tesciline hükmedilmiştir. Kararda 3402 sayılı Kanunun 17/b 2 maddesi, kadastro işlemi, ve 2/B uygulaması hükümlerine atıfta bulunulmuştur.
20. Hukuk Dairesi 2018/6406 E. , 2019/413 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 102 ada ... numaralı parsel ....906.322,66 metrekare yüzölçümü ve ... vasfıyla ... adına tespit edilmiştir. Davacılar vekili 14/01/2003 tarihli dava dilekçesinde dava konusu yerin yaklaşık 3290 metrekarelik yerinin müvekkillerine ait olduğunu ancak bu yere ağaçlandırma ve erozyon kontrolü genel müdürlüğünce fidan dikildiğini belirterek çekişmeli yerin müvekkillerinin olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 17/b 2 maddesi uyarınca yapılan kadastro işlemi vardır. Ayrıca çekişmeli yerde ... kadastro işlemi ve 2/B uygulaması 1996 yılında yapılmış ve 1998 yılında kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre çekişmeli yerin bilirkişi raporuna göre ağaçlandırma sahası kapsamında kalmadığı anlaşıldığına göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik yoktur. Ancak mahkemece verilen kararda "parselin diğer kısımları yönünden daha önce karar verilmiş olduğundan" şeklinde hüküm kurulmuş ise de doğru sicil oluşturmak kamu düzeni ile ilgilidir. Ancak bu durum hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Bu sebeple hükmün ... numaralı bendinde yer alan "Parselin diğer kısımları yönünden daha önce karar verilmiş olduğundan ayrıca karar verilmesine yer olmadığına" ibaresinin çıkartılarak yerine "kalan kısmın ... vasfı ile ... adına tapuya tesciline" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.