21. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/4171 Karar No: 2019/3618 Karar Tarihi: 09.05.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4171 Esas 2019/3618 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2018/4171 E. , 2019/3618 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan iş verene ait iş yerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacının davalı ... Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi nezdinde 23/02/1987-24/08/1987 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Öte yandan; dava ehliyeti, gerçek ve tüzel kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci veya vekil aracılığı ile bir davayı takip etme ve usuli işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti dava şartlarından olup davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden göz önünde tutulması gerekir. Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Fesih ve tasfiye işlemi, bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eder. Tüzel kişiliğini kaybeden anonim şirketlere davada husumet tevcih edilebilmesi için şirketin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın anonim şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir. Taraf sıfatının bulunmaması halinde dava sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir. Tüzel kişiliği sona eren şirketin ihyası için tasfiye memuru ile ticaret siciline husumet yöneltilerek görevli asliye ticaret mahkemesinde ayrı bir dava açılması için davacı tarafa HMK"nın 52 ve 54. maddeleri hükümleri gereğince uygun bir önel verilmelidir. Dava açıldığı takdirde ve alınacak sonuca göre eldeki davaya devam edebilme olanağı bulunduğu belirlendiğinde, tüzel kişiliğe tebligat yapılarak usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek davanın sonuçlandırılması gerekir. Somut olayda; ilgili Ticaret Sicili Memurluğu tarafından davalı ... Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ( ... sicil no lu ) 31/12/1998 tarihi itibariyle münfesih olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Dairemizin 15/02/2018 tarihli ve 2016/13716 Esas, 2018/1322 Karar sayılı geri çevirme kararı ile davalı şirketin ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiğinin belirtilmesine rağmen davalı şirketin ihya edilmediği, dolayısıyla tüzel kişiliği sona ermiş taraf hakkında karar verildiği görülmekle taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması mümkün olmadığı gibi hükmün bu hali ile infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır. Yapılacak iş, davalı şirketin ihyasının sağlanması ve tasfiye memuru atanması için dava açmak üzere davacı tarafa uygun bir önel vermek, ihya yapıldığı ve tasfiye memuru atandığı taktirde usulüne uygun şekilde taraf teşkilini sağlamak, söz konusu şirketin sunacağı delilleri de topladıktan sonra işin esası hakkında bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.