Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu B. Kasabası Yeni Mahalle çalışma alanında bulunan 124 ada 4 parsel sayılı 1.143,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle M.. Y.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. Ö.., çekişmeli taşınmazın 200 metrekarelik kısmının kendisine ait olduğu iddiası ile tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın HMK"nın 115/2 maddesi gereği kesin hüküm bulunması nedeni ile dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı H.. Ö.. tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, Kadastro Mahkemesinin 04.10.2006 tarih 2005/13-2006/110 karar sayılı ilamını esas alınarak davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmiş ise de; HMK"nın 303, maddesi gereğince kesin hükmün varlığından bahsedebilmek için tarafları, konusu ve sebebi aynı olması gerekmektedir. Somut olayda Kadastro Mahkemesinde davacının talebinin iki taşınmaz arasındaki yola ilişkin olduğu, eldeki dosyada ise davacı (Kadastro Mahkemesinde davalı) çekişmeli taşınmazdan 200 metrekarelik kısmının kendisine ait olduğunu iddia ettiği, dava ettiği kısmın önceki ilama konu yerle aynı olduğuna ilişkin herhangi bir iddiasının da bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece taraf delillerinin toplanıp, mahallinde keşif yapılarak çekişmeli taşınmaz bölümü tespit edilip, bilirkişi ve tanık beyanları ile HMK"nın 303. maddesinde mevcut şartlar birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 05.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.