10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13003 Karar No: 2016/4395 Karar Tarihi: 29.03.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/13003 Esas 2016/4395 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/13003 E. , 2016/4395 K.
"İçtihat Metni"
SGK Başkanlığı adına Av. ... ile 1.... Güvenlik Sistemleri İnş. Tem. Ltd. Şti. adına Av. ... 2-... vasisi ... aralarındaki dava hakkında..... İş Mahkemesi"nden verilen 03.03.2015 günlü ve 2013/501 E. - 2015/127 K. sayılı hükmün, temyizen incelenmesi davalı ... İnş. Tem. Ltd. Şti. avukatı tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davalı ..."ın doğrudan cezaevi aracılığıyla gönderdiği temyiz dilekçesi ile hükmü temyiz ettiği ve harç yatırılmadığı, gıyabi hükmün vasisine de tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı “Temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması hâlinde, karar veren Hâkim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi hâlde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği hâlde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.” hükümlerini içermektedir. Türk Medeni Kanunun 451"nci maddesine göre, “Ayırt etme gücüne sahip olan vesayet altındaki kişi, vasinin açık veya örtülü izni veya sonraki onamasıyla yükümlülük altına girebilir veya bir haktan vazgeçebilir.Yapılan işlem diğer tarafın belirlediği veya başvurusu üzerine hakimin belirleyeceği uygun bir süre içinde onanmazsa, diğer taraf bununla bağlı olmaktan kurtulur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davalı ..."ın vesayet halinin devam edip etmediği ve dilekçesinin mahkemeye geliş tarihi araştırılarak; şayet vesayet hali devam ediyorsa, vasisine, “kanuni süre içinde mahkeme hükmünü ayrıca temyiz edebileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde kısıtlı tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş sayılacağı, temyizi kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği ve özellikle kısıtlının temyiz dilekçesi ile gerekli harç ve giderleri ödemediği, temyiz iradesi varsa 7 günlük kesin süre içinde gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı” şerhini içerir biçimde tebligat çıkarıldıktan; vasayet hali sona ermişse doğrudan davalıya eksik harcın tamamlanması için yöntemince düzenlenen muhtıra içerir tebligat çıkarıldıktan sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3’üncü maddesi gereğince, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun anılan (434) maddesinde öngörülen prosedür işletildikten, şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 29.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.