Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2264
Karar No: 2012/256
Karar Tarihi: 23.01.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/2264 Esas 2012/256 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/2264 E.  ,  2012/256 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Koçkar Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Kemah Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 14.12.2010 gün ve 72/139 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı, kadastro çalışmaları sırasında 211 ada 23 ve 289 ada 1 sayılı parsellerin ½ oranında kendisiyle ... adına tespit edildiğini, esasen bu parsellerin eskiden beri bir bütün olarak kullanıldığını, içinden yol geçmediği halde yol nedeniyle taşınmazın ikiye bölündüğünü, 23 ve 1 sayılı parseller ile kendilerine 2070 m2 yer verildiğini, yol dahil her iki parselin toplamının 4000 m2 olması gerektiğini, yol nedeniyle 1930 m2’nin eksik verildiğini açıklayarak paftasında yol olarak gösterilen kısmın 211 ada 23 ve 289 ada 1 sayılı parsellere eklenmek, bu olmadığı takdirde yol olarak bırakılan yerin ½’şer pay oranında kendisiyle ... adına köyün son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi ile davalı ...’nü temsilen köy muhtarı, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece; “…231 ada 23 parsel ile 289 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan ve kadastro teknik bilirkişi Serkan Yitkin"in 21.12.2009 havale tarihli ek bilirkişi rapor ve haritasında kırmızı renkte gösterilen 196,95 m²"lik taşınmaz bölümünün son ada son parsel numarası verilmek sureti ile tamamı 32 pay kabul edilerek; 16 payının ..., 4 payının ..., 3’er den toplam 12 payın ...’nin çocukları ..., ..., Burhan ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılarak hüküm tesis edildiğine, uyulan bozma ilamı ile sadece davacı ..."ın payı yönünden iptal ve tescile karar verilmesi gerektiğine, mahkemece de Ednan açısından dava kabul edildiğine göre Ednan"a ilişkin hüküm bölümüne yönelik davalı Hazine"nin temyiz itirazlarının reddi ile Ednan"ın payı bakımından hükmün ONANMASINA,
    Davalı Hazine vekilinin davacı ..."ın açtığı asıl dava dosyası ile haklarında kabul kararı verilen ..., ..., ..., ... ve ..."e ilişkin temyiz itirazları ile birleşen dosya davacıları hakkındaki kabul hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Davanın kabulüne yönelik önceki hüküm davalı Hazine temsilcisinin temyizi üzerine Dairenin 30.04.2009 tarih, 2009/886 Esas ve 2009/2144 Karar sayılı bozma kararında özet olarak “... her ne kadar davacı iki parsel arasında yer alan ve teknik bilirkişi Adem Yumak’ın 19.10.2006 havale tarihli rapor ve krokilerine göre; 917 m2 yer olduğu anlaşılan taşınmazın ½ oranında kendisiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiş ve mahkemece de, isteğe uyularak kabul kararı verilmiş ise de, mahkemenin bu yöndeki görüşüne katılmak mümkün değildir. Taşınmaz üzerinde adı geçenlerin ½ payının bulunduğu bir gerçektir. Ne var ki; sağ olan Nafiye ve çocuklarının dava konusu yerle ilgili olarak yöntemine uygun bir biçimde açılmış davaları bulunmamaktadır. Mahkemece, sadece davacının ½ payı gözönünde tutularak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken istek ve davaları bulunmayan Nafiye ve çocukları bakımından da davanın kabulüne karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır (HUMK. md.74). Davacının, adı geçenler adına tescil isteğinde bulunma yetkisi de hukuken bulunmamaktadır...”gereğine işaret edilmek suretiyle bozma sevk edilmiştir.
    Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmakla davanın tarafları bakımından lehde ve aleyhde usuli kazanılmış hak oluşacağı kuşkusuzdur. Bozma ilamı kapsamından da anlaşıldığı üzere birleşen davanın davacıları Nafiye, Bilgehan, Nigar, Burhan ve Halis tarafından asıl dava bakımından yöntemine uygun bir biçimde harcı yatırılarak açtıkları bir dava ve istekleri bulunmamaktadır. Hal böyle olduğu halde asıl dava ile birlikte uyulan bozma ilamı kapsamına aykırı olarak adı geçenler hakkında hüküm kurulmak suretiyle iptal ve tescile karar verilerek sözü edilen kişiler adına payları oranında tescile karar verilmesi HUMK.nun 74. maddesine aykırı olup bozma nedenidir. Öte yandan birleşen dava bakımından ½ pay sahibi ... ve müşterekleri tarafından, Kemah Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/115 Esas sayılı dava dosyasında açılan ve eldeki temyize konu esas dosya ile birleştirilmesine karar verilerek bu davacılar lehine kabul hükmü kurulmuş ise de, gerek asıl davacı ve gerekse birleştirilen dosya davacılarının yetkilendirdikleri vekilleri bulunmadığı gibi, her iki dava dosyasının birlikte görülmesine başlanıldığı 09.02.2010 tarih ve 4 no"lu oturumdan itibaren hükmün kurulduğu 14.12.2010 tarih ve 9 no"lu oturum da dahil olmak üzere birleşen davanın davacılarının oturumlara katılmadıkları, 6100 sayılı HMK.nun 150. (HUMK"nun 409/1-5) maddesi uyarınca 1 ve 3 aylık sürelerin geçtiği anlaşılmakla bu kişiler hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, anılan yasa maddesi gözardı edilerek birleşen davanın davacıları bakımından da kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün asıl davada haklarında davanın kabulüne karar verilen Nafiye, Bilgehan, Nigar, Burhan ve Halis ile ilgili hüküm fıkraları ve birleşen davanın davacıları hakkındaki bölümü bakımından 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi