Esas No: 2022/510
Karar No: 2022/2390
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/510 Esas 2022/2390 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bilişim sistemlerini kullanarak hırsızlık suçu işlemiş ve mağdurların kredi kartlarından üç adet TTNET faturasının ödemesini sanığın kredi kartından yapmıştır. Sanık hakkında verilen 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası Yüksek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmuş ve dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Yargıtay kararlarına göre, bilişim sistemi kullanarak işlenen suçlarda failin tespiti önemlidir ve teknik inceleme yapılması gerekmektedir. Ayrıca, IP adresleri bilişim suçlarında önemli delil niteliği taşımaktadır. Dosyada ise gerekli teknik inceleme yapılmadan karar verilmiştir. Bu nedenlerle dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu 142/2-e, 43/1 ve 62/1.
"İçtihat Metni"
Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-e, 43/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2019 tarihli ve 2018/660 esas, 2019/539 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04/11/2021 gün ve 16271/2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/12/2021 gün ve 2021/137024 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Müşteki ...'in müracaatında özetle, Finansbank kredi kartından 19/04/2016 tarihinde 3 adet TTNET faturası ödendiğini beyanla şikayetçi olduğu, Finansbank'ın ve TTNET'in cevabi yazısına göre, müştekinin kredi kartından üç adet TTNET faturasının 3D güvenlik şifresi olmadan ödendiği, itiraz üzerine işlemlerin iptal edildiği, ödemelerin .... nolu IP üzerinden yapıldığı, ödemesi yapılan 52,00 ve 56,00 Türk lirası tutarındaki iki faturanın mağdur ...'a, 74,75 TL'lik faturanın da mağdur ....'e ait olduğu somut olayda, müşteki ...'in Finansbank'a ait kredi kartından bilgisi ve rızası olmadan mağdurlar ... ve ...'un TTNET faturalarını müştekinin kredi kartından ödendiği, müşteki ...'in bankaya yaptığı itiraz sonucunda ödemelerin iptal edildiği, söz konusu paraların sanık tarafından tahsil edildiği, sanığın bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçunu işlediğinin sübuta erdiği, sanığın mağdurların zararlarını karşılamadığı ayrıca birden fazla kişiye karşı tek bir fiile suçu işlediğinden sanık hakkında zincirleme suç hükümlerine göre cezalandırılmasına karar verilmiş ise de,
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 18/11/2013 tarihli 2011/214 esas, 2013/23327 sayılı ilamında belirtildiği üzere “Bilişim sistemi kullanılması yoluyla hırsızlık suçunun işlenmesi mümkündür. Trojan programları vasıtası ile ele geçirilen başkalarına ait hesap numaraları ve şifreler kullanılarak hesaplardaki paraların failin kendisine veya bir başkasına ait banka hesabına havale edilmesi eylemine sıkça rastlanılmakta ve bu da sanal/siber bilişsel bir hırsızlık olarak nitelenebilmektedir. Bu suçlarda fail ve/veya faillerin tespiti önemlidir. IP adresleri bilişim sistemlerine yetkisiz giriş, sistemde yer açılan veriyi öğrenme suçlarının faillerinin takibi için bunun uygulayıcılarının elinde yegane delildir. Ancak internet servis sağlayıcı üzerinden yapılan internet erişimlerine servis sağlayıcı aynı bilgisayar için her seferinde farklı bir numara belirlemektedir. Kimi zaman aynı IP numarası farklı bilgisayarlara verilebilmektedir. Bu suçlar ile mücadelede ve suçun tespiti için bilgisayar ile ilgili bilgilerin kanıtların tutulması (LOG) şarttır; Bu durumda öncelikle bankacılık ve bilişim sistemleri hakkında uzman olan bilirkişi aracılığıyla yukarıda açıklandığı şekilde ve gerektiğinde de suça konu bilgisayarların da incelenip, sonucuna göre sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken, yeterli ve yerinde olmayan eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir”.
Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 22/10/2013 tarihli 2012/17475 esas, 2013/29068 sayılı ilamında da “Suça konu işlemin gerçekleştiği modem ve bilgisayar kasaları ile dosyanın, bütünüyle bilişim suçlarından anlayan tercihen bilgisayar mühendisi bir bilirkişiye tevdi edilerek bilgisayarlara bağlı modem türlerinin tespit edilmesi, modem hatlarının kablosuz olması durumunda hattın güvenliği için gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı, internet bağlantısına dışarıdan girilip girilemeyeceği, IP numarasının değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı, bilgisayarlara virüs gönderilerek bilgilerinin alınıp alınmadığı, suça konu işlemin ne şekilde nereden yapıldığı konularında rapor düzenlettirilmesi, sonucuna göre tüm deliller çerçevesinde sanığın hukuksal durumunun değerlendirilmesi gerekirken, bu konularda kovuşturma genişletilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, soruşturma esnasında hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilen ...'nın 01/03/2018 tarihli savcılık ifadesinde, " ... ... İstanbul'a geldiğinde benim evimde kalıyordu, benim bilgisayarımı da kullanıyordu, ... benim bilgisayarımdan benim kayıtlı olan kendi kişisel bilgilerimi ve ... firmasının belgelerini almış, birtakım değişiklikler yapmış ve Ankara'da ... isimli bir ödeme merkezinden bayilik almış, oysa ki ... isminde bir ödeme merkezi yoktur, ... daha sonra Antalya'da bilişim üzerinden kart dolandırıcılığı yaptığı için operasyonla yakalandı, bilgisayarlarına el konuldu ..." şeklindeki beyanları karşısında, Yargıtay’ın yukarıda zikredilen ilamları doğrultusunda gerekli teknik inceleme yapılmaksızın suça konu işlemin gerçekleştiği bilgisayar ve ekipmanları ile dosyanın, bütünüyle bilişim suçlarından anlayan tercihen bilgisayar mühendisi bir bilirkişiye tevdi edilerek bilgisayarlara bağlı modem türlerinin tespit edilmesi, modem hatlarının kablosuz olması durumunda hattın güvenliği için gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı, internet bağlantısına dışarıdan girilip girilemeyeceği, IP numarasının değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı, bilgisayarlara virüs gönderilerek bilgilerinin alınıp alınmadığı, suça konu işlemin ne şekilde nereden yapıldığı konularında rapor düzenlettirilmesi, sonucuna göre tüm deliller çerçevesinde sanığın hukuksal durumunun değerlendirilmesi gerekirken, bu konularda kovuşturma genişletilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Soruşturma aşamasında Türk Telekomünikasyon A.Ş. İle yapılan yazışma neticesinde gelen cevabi yazıya göre işlem yapılan IP numarasının TTNET A.Ş.'ye ait olduğundan IP numara bilgisine ait kullanıcı bilgisinin verilmediğine dair cevabi yazı dikkate alındığında TTNET A.Ş. ile yazışma yapılarak işlem yapılan IP numara bilgisine ait kullanıcı bilgisi kayıtlarının istenilmesi ve yine müştekiye ait bahse konu kredi kartının bağlı olduğu Finansbank'a tekrar müzekkere yazılarak müştekiye ait kredi kartından harcama yapılan iş yeri veya iş yerlerinin anılan bankaya üye iş yerleri ise açık adres ve iş yeri sahiplerinin açık kimlik ve adres bilgilerinin bildirilmesinin istenilmesi ve ayrıca gelir İdaresi Başkanlığı ile yazışma yapılarak .... Telekomünikasyon İç ve Dış Ticaret Limited şirketi ile şüpheli arasındaki ticari ilişkinin araştırılması ve yapılacak inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Avukat ....'in 19/06/2019 tarihinde anılan Mahkeme dosyasına sanığın vekaletnamesini sunduğu halde, sanık müdafiine meşruhatlı davetiye tebliğ edilmeksizin duruşmaya katılmayan sanık ve müdafiinin yokluğunda karar verilerek savunma hakkının kısıtlanmasında, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK'nın 196/2. maddesinde yer alan “Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, 5237 sayılı TCK'nın 142/2-e maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin cezanın alt sınırının 5 yıl olması karşısında, sanığın talimat ile başka mahkeme tarafından sorguya çekilemeyeceğinin gözetilmemesi hususu da belirlenmiş olup, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.