4. Hukuk Dairesi 2020/283 E. , 2020/1698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Birleşen ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... esas sayılı dosyasında;
Asıl ve birleşen davada davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, asıl davada davalı ... ve diğerleri aleyhine 31/07/2013, birleşen davada davalı ... ve diğerleri aleyhine 22/01/2018 gününde verilen dilekçeler ile mahkeme kararının yerine getirilmemesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davada maddi tazminat talepleri bakımından konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talepleri bakımından davanın reddine dair verilen 07/11/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılardan ..., ... ve ... ile davalılardan ... ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalıların tüm, temyiz eden davacılar ..., ... ve ...’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Temyiz eden davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince:
Asıl ve birleşen dava, mahkeme kararının yerine getirilmemesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davada maddi tazminat talepleri bakımından konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talepleri bakımından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılardan ..., ... ve ... ile davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen davada davacılar, ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/145 esas 2009/286 karar sayılı ilamı gereği 330.600 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin ödenmesine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, icra takibi başlatıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalılara ihtar yapıldığını ancak verilen cevapta yargı kararından haberdar olmadıklarının belirtildiğini, davalıların yargı kararını yerine
getirmediklerini ve munzam zarara neden olduklarını, 7 yıldır taşınmazları üzerindeki mülkiyet ve tasarruf haklarından yoksun bırakıldıklarını belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın giderilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların davacılara husumet besledikleri ve kasıtlı olarak ödeme yapmadıklarına dair bir delil bulunmaması, yasada manevi tazminatın cismani zararlar için istenebileceğinin düzenlenmiş olması, davacıların maddi kayıpları nedeni ile manevi tazminat isteyemeyecekleri gerekçesiyle asıl ve birleşen davada manevi tazminat taleplerinin reddine, davadan sonra davacı vekilinin beyan ettiği üzere borcun tamamı ödenerek kapatıldığından maddi tazminat ve munzam zarar açısından alacakları kalmadığından asıl ve birleşen davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, dava açıldıktan sonra yapılan ödeme sebebiyle davanın konusuz kaldığı ve davacıların işbu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu anlaşıldığından mahkemece adı geçen davacılar lehine asıl davada vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya uygun değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davacılar ..., ... ve ... yararına BOZULMASINA, temyiz eden davalıların tüm, temyiz eden davacıların diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.