16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16205 Karar No: 2015/11147 Karar Tarihi: 05.10.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/16205 Esas 2015/11147 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/16205 E. , 2015/11147 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 485 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1975 d.lu ... kızı ... ve müşterekleri adına tespit edilmiş, Hazinenin Kadastro Mahkemesinde açtığı dava üzerine taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 18.755,59 metrekarelik bölümünün ifraz edilerek yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle ve bademlik vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, tapu kütüğünün beyanlar hanesine ... kızı ... ve müştereklerinin kullanımında olduğuna dair şerh verilmesine karar verilmiş ve bu karar 12.08.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen mahkeme kararı üzerine 18.755,59 metrekarelik bölüm 136 ada 3 parsel numarası ile Hazine adına tescil edilmiş ve tapunun beyanlar hanesine; 6831 sayılı Yasa"nın 2/b maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ve 1975 doğumlu ... kızı ... ve müştereklerinin kullanımında olduğuna dair şerh verilmiştir. Davacı ... tapunun beyanlar hanesinde kimlik bilgilerinin yanlış yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının beyanlar hanesindeki isim yanlışlığının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı 26.05.1977 doğumlu ... kızı ..., ... Mahallesinde bulunan 136 ada 3 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde adı geçen “1975 doğumlu ... kızı ..."ın” kendisi olduğunu ve isminin tapu kaydına hatalı yazıldığını belirterek bu hatanın düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, tapu kaydının mahkeme kararı ile oluştuğu ve söz konusu hatanın ancak yargılamanın iadesi, tavzih ya da tashih hukuki kurumlarının işletilmesi suretiyle giderilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme hatalı olmuştur. Yürürlükteki mevzuatta tapu kütüğündeki hataların, tapu kaydı mahkeme kararı ile oluşmuş olsa dahi, düzeltilmesini engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın ifraz edildiği 485 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında, ... mirasçısı olarak ... kızı ... isimli kişinin adının yer alması, davacının ana adının ... baba adının ise İbrahim olması, Nüfus Müdürlüğünün 04.12.2012 tarihli cevabi yazısında, nüfus kütükleri üzerinde yapılan incelemede ... kızı ... isimli kişinin kaydına rastlanmadığının bildirilmiş olması karşısında; davacıya tanık ve varsa diğer delillerini göstermesi için süre verilmeli, kadastro tutanağında adı geçen ... nüfus aile kayıt tablosu ve veraset ilamı getirtilmeli, davacının gösterdiği deliller toplanmalı, tanık gösterirse tanıklar dinlenmeli, gerektiğinde taşınmaz başında keşif yapılabileceği de gözetilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı 26.05.1977 doğumlu ... ve ... kızı ..."nin tapu kütüğünde adı geçen ... ile aynı kişi olup olmadığı tereddütsüz belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen husus göz ardı edilerek hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 05.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.