3. Hukuk Dairesi 2013/3480 E. , 2013/5977 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... VE DİĞERLERİ
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin tenfizi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı Vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalılardan ... geldi. Gelen vekil ve asilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra nevakısın giderilmesi bakımından dosya mahalline geri çevrilmiş, bu kez yeniden gelmekle; belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ortak murisleri babalar...in...2.Noterliğince 23 Şubat 1995 tarihinde yaptığı resmi vasiyetnamesi ile 912 yevmiye, 50 cilt, 8 sahife, 2 sıra no"da (Yenisi 448 ada, 21 parsel) kayıtlı 169 m² miktarındaki arsa üzerine inşa edilen 2 adet mağazadan birini yani..."le bitişik olan küçük mağazasını oğlu olan müvekkili ..."e, diğer mazağa ve bu mağazaların üstünde bulunan evi de davalı oğluna vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin açılarak kesinleştiğini, ancak, müvekkiline vasiyet edilen mağazanın davalı tarafından kullanıldığını ve tapu devrine yanaşmadığını, bu nedenle vasiyetnameye konu taşınmazın muris adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; dava konusu davacıya vasiyet edilen yerin, muris zamanında bakkal olarak kullanılan 16 m² lik kısım olduğunu, diğer kısım ve bitişik mağazanın müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, vasiyetnamenin tanziminden sonra dava konusu mağaza tabir edilen taşınmazın iç yapısının değiştirildiğini, keşif günü itibariyle de halen giriş katın pastane olarak bir bütün halinde kullanıldığının ve üst katının mesken olarak kullanıldığını, vasiyetnamede belirtilen mağazalar ve arsa boşluğunun keşifle birebir tesbitinin mümkün olmadığını keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi Turgut Düldül tarafından düzenlenen 01.06.2011 hakim havale tarihli krokide D harfi ile gösterilen 16,72 m² lik bölümün vasiyetname ile davacıya bırakıldığının tesbitine, aynı fen bilirkişi raporundaki 2 nolu krokide E harfi ile gösterilen 88.08 m² lik bölüm ile üzerindeki evin vasiyetname ile davalıya bıkarıldığının tesbitine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen mimar ve inşaatçi bilirkişilerin 14.06.2011 havale tarihli raporlarında; dava konusu taşınmazın Kadirli İlçesi imar planı sınırları içerisinde imar parseli olduğunu, tapuda mağaza ve konut vasfında olup, zemininin 179,24 m² olduğu, pastane olarak kullanıldığı, ilk yapıldıktan ya da vasiyetnameden sonra değişiklik ve ilave yapılıp yapılmadığının anlaşılabilmesi için ilgili kısımlardaki sıvanın kazıtılmasının gerektiğini ve ayrıca Kadastro Müdürlüğünden ablikasyonu alındığı takdirde vasiyette paylaştırılan mağazaların dış hatlarının belirleneceği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; dava konusu taşınmaza ilişkin ilk yapıldığı tarih itibariyle plan, proje ve ruhsatlarının ve sonradan tadilat yapılmış ise tüm tadilat, plan, proje ve ruhsatlarının varsa ilgili belediyeden celbedilerek, 14.06.2011 tarihinde bilirkişi kurulundan alınan raporda değerlendirilerek, uzman bilirkişi kurulundan mahallinde yapılacak inceleme ile vasiyetnamenin yorumu yapılarak davacıya vasiyet edilen yerin neresi olduğu tam ve sağlıklı olarak tesbit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine
ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.