17. Hukuk Dairesi 2016/1845 E. , 2016/6875 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde birleştirilen dava davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada; davacının kasko sigortacısı olduğu aracın yola dökülmüş ıslak beton içine girdiğini ve aracın alt kısımlarını rögara çarpması sonucu hasarlandığını, davalıların kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu belirterek 5.634 TL tazminatın sigortalıya ödeme tarihi olan 29/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleştirilen davada; asıl davada yapılan bilirkişi incelemesinde davalı yüklenici firmanın sorumlu olduğunu ve sorumlu olunan hasar miktarının 3.900,00 TL olduğunun belirlendiğini, bu davadaki yüklenici firmalara birleştirme talepli olarak dava açıp birleştirmeleri için asıl davada taraflarına süre verildiğini belirterek 3.900,00 TL zarar tazminatının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile dosyaların birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava davalısı ... vekili; yargı yolu bakımından mahkemenin görevsiz olduğunu, ...’nin sorumlu olduğunu, sürücünün de kusurlu olduğunu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava davalısı ... vekili; davanın yüklenici firmalara yöneltilmesi gerektiğini ve davada talep edilen bedelin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen dava davalısı ... vekili; kazanın gerçekleştiği yerde yapılan işin dava dışı ...."ne tevdi edildiğini, bu firmanın fiilen çalıştığını ve iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlü olduğunu, davalı şirketin adam çalıştıran sıfatının bulunmadığını, kazanın sürücünün kusuru neticesinde gerçekleştiğini, yolların bakım ve onarımından sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen dava davalısı ... vekili; kazanın gerçekleştiği yerde dava dışı ..."nin fiilen çalıştığını ve aralarında akdedilen eser sözleşmesi kapsamında işin tevdi edildiğini, davalı şirketin adam çalıştıran sıfatının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın davalılarının yapılan çalışmaları denetleme imkanının olmadığı ve sorumlu tutulamayacakları gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleştirilen dosya yönünden davanın kabulü ile 3.900 TL tazminatın ödeme tarihi olan 29.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, birleşen dava davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; birleşen dava davalı vekillerinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta poliçesine dayanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece alınan 05/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda asıl dava davalılarına kusur atfedilemeyceği, birleşen dava davalılarının ise kazanın oluşmasında %87,5 ve sigortalı araç sürücüsünün ise %12.5 oranında kusurlu olduğu belirlenerek oluşan hasar bedelinin 4.457,54 TL olarak hesaplandığı ve davalı yüklenici firmaların kusur oranlarına isabet eden 3.900,00 TL"lik kısmından sorumlu oldukları bildirilmiştir.
Birleştirilen dava davalı vekilleri tarafından yargılama aşamasında ileri sürülmeyen ancak temyiz dilekçesinde davada ihbar olunan ... tarafından davacı ... şirketince kendilerinden talep edilen 5.634 TL"yi 29.06.2012 tarihinde ödediğini gösteren dekont sunmuş olmaları karşısında dava tarihinden önce davacı ... şirketine yapılan bu ödeme değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verildiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleştirilen davanın davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleştirilen davanın davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.