17. Hukuk Dairesi 2016/2386 E. , 2016/6873 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı şirkete sigortalı aracın davacıya ait araca çarpması ile meydana gelen trafik kazasında %100 kusurlu olduğu iddiasıyla ...İcra Müdürlüğünün 2006/7442 sayılı dosyası ile davalı şirket tarafından rücu alacağını tahsil için aleyhinde icra takibine geçildiğini, davacının takibe itiraz etmesi üzerine davalı şirket tarafından davacı aleyhinde itirazın iptali davası açıldığını ve karara bağlandığını, mahkemece yapılan kusur tespitine göre olayda davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsünün de olayda kusurlu olması nedeniyle icraya verilen alacak miktarının şirket sigortalısına davalı tarafından ödenen 5.000 TL üzerinden 2.000 TL olması gerekirken davalı şirketin kendilerinden 10.232.63 TL tahsil ettiğini, kendilerinin ödemesi gerekenin ise 2.041,20 TL olduğunu, davacıdan fazla tahsil edilen 8.191,43 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; usule uygun tebligata rağmen cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.704,96 TL"nin 03/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacının daha az kusurlu olduğu iddiasıyla fazladan yaptığı ödemenin istirdadı istemine ilişkindir.
Davacı aleyhinde rücu istemi ile 5.000 TL üzerinden başlatılan ... İcra Müdürlüğü"nün 2006/7442 sayılı icra taibine, davacı tarafından yapılan itiraz üzerine açılan ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1587 Esas sayılı itirazın iptali dosyasında aldırılan makine mühendisi raporunda kaskolu aracın sürücüsünün kusursuz, davacı sürücünün ise asli kusurlu olduğu ve hasar bedelinin 4.916,00 olduğu belirtilmiştir. Davanın kısmen kabulüne karar verildiği bu dosya Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2007/4062 Esas ve 2008/429 Karar sayılı kararı ile Sarıoğlan Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle bozulmuş ve yetkisizlik kararı verilerek dosya ... Sulh Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmiştir. Bahsi geçen dosyada aldırılan trafik polisi bilirkişi raporunda sigortalı sürücünün % 30, davacı sürücünün % 70 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş, çelişki üzerine aldırılan Adli Tıp Kurumu raporunda olayın gece vakti gerçekleştiğinin kabulü halinde davacının %85, gündüz vakti gerçekleştiğinin kabulü halinde %40 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Tüm bu raporlar alındıktan sonra ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/202 Esas ve 2010/505 Karar sayılı itirazın iptali davasında yargılama devam ederken dosya borcunun ödendiğinden davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkemece yukarıda belirtilen dosyalarda alınan rapor doğrultusunda olayın gece vakti yani güneş battıktan sonra gerçekleştiği ve davacının kusurunun %85 olduğu kabul edilmiştir. İcra takibine konu olan bedelin 5,000 TL olduğu dikkate alınarak davacının sorumlu olduğu miktarın bu kusur oranına göre 4.250 TL olması gerektiği ve icra dosyasına farklı tarihlerde yapılmış ödemelerin toplamı 8.954,96 TL olduğu, buna göre davacının davalı şirkete fazladan ödemiş olduğu 4.704,96 TL"nin davacıya iadesinin gerektiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafından farklı tarihlerde yapılan birden fazla ödemenin faizleri, icra harç ve masraflarının ödeme tarihlerine göre hesap edilerek mahsup edilmesi , özel ve teknik bilgi gerektiren bir husustur. 6100 sayılı HMK"nın 266/1. maddesi "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz" hükmünü taşımaktadır.
Bu durumda mahkemece, farklı tarihlerde yapılan fazladan ödenen miktarın belirlenmesi hususunun özel ve teknik bilgi gerektiren konu olduğu gözetilerek, makine mühendisi bilirkişi raporunda belirlenen 4.916 TL gerçek zarar miktarı üzerinden öncelikle davacının %85 kusuruna göre sorumlu olduğu miktar belirlendikten sonra, yapılan ödemelerin tarihleri itibariyle faiz ve masrafları ayrı ayrı mahsup edilerek fazladan ödenen bedel olup olmadığı, eğer varsa ne kadar olduğu konularında ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir hesap raporu almak suretiyle davacının istirdat talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.